| O kızın Annesinin bir orospu, babasının da... sırra kadem basmış bir zampara olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن تلك الفتاة سيكون لديها الكثير من أمها و القليل من أبيها و لا أحد يعرف ما الذي لديه |
| Annesinin ona bıraktığı mücevherler emin bir yerde olmasaydı o da son derece üzülürdü. | Open Subtitles | تماماً مثل شعور إبنتي نحو أمها إنها تريد أن تحفظ المجوهرات التي ورثتها من أمها في أأمن مكان ممكن |
| Annesinin nasıl ağzıma sıçacağını biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرفين نهر الترهات التي سأتلقاها من أمها ؟ |
| mtDNA anneden kişiye aktarılıyor ve anneye Annesinden bu şekilde ilk kadına kadar. | TED | تحصل على الحمض النووي الميتوكوندريائي من أمك وهي من أمها هكذا رجوعا إلى الامرأة الأولى |
| Benim kızım da Annesinden kaptığı verem yüzünden öldü. | Open Subtitles | ابنتي توفيت إثر السل الذي عُديت به من أمها |
| Çetin ceviz olan Annesinin, daha önce hiç görmediğim çok güzel bir annelik yönünü ortaya çıkardı. | Open Subtitles | وأظهرت ذلك الجانب الأمومي من أمها التي هي أقسى ما رأيت |
| Annesinin sütünü içmeyi reddeden bir kuzu vardı. | Open Subtitles | عندي "عنزة" صغير لا ترغب في الرضاعة من أمها |
| Annesinin bilmesini istemiyor. | Open Subtitles | اذا.. هي لاتريد من أمها أن تعرف لأن.. |
| Maeby Annesinin yaptıklarından bıkmıştı. | Open Subtitles | أكتفيت (مايبي) من أمها |
| Annesinin bir kopyası. | Open Subtitles | صورة من أمها. |
| Yani Amerika'da Annesinin kim olduğunu. Obama? | Open Subtitles | إذاً، من أمها في (أمريكا)؟ |
| Tıpkı Annesinden kurtulduğum gibi ondan da kurtulmak zorunda kalacağımı sanıyordum, ama... | Open Subtitles | أنا أقصد أننى فى طريقى لأن أتخلص منها مثلما تخلصت من أمها 00 لكن 000 |
| Evet ama öldüğünü bilmiyor ve sanki Annesinden korkuyor. - Amy'e bundan bahsettin mi? | Open Subtitles | أجل، لكنها لا تعرف بموتها و بدت خائفة من أمها |
| Evet, üvey annesi gerçek Annesinden iyiydi. | Open Subtitles | نعم , أمها المزيفة أفضل من أمها الحقيقية |
| Onun ruhu kadar güzel bir yüzük, ki bunu Annesinden aldığını söyleyebilirim. | Open Subtitles | خاتم بمثل جمال روحها والتى كما أرى، ورثتها من أمها |
| Sorgulama yeteneği. Bu özelliğini Annesinden aldı. | Open Subtitles | لديها موهبة في التحقيق, لقد ورثت ذلك من أمها |