| Eğer bizim geçi liderimiz olacaksan, biraz hasar kontrolü yapman gerek. | Open Subtitles | لو كنت ستكون قائدنا الوقتي يجب أن تخفّف من الأضرار |
| Yarın sabahtan itibaren hasar kontrolü yapmaya başlayacağız. | Open Subtitles | إذاً منذ الغد , نحن سنقوم بالحد من الأضرار |
| Pekâlâ, yapacağımız ilk şey: hasar kontrolü. - Niye? | Open Subtitles | حسناً, أولاً علينا الحد من الأضرار - لماذا ؟ |
| Büyük kalibreli mermiler böyle bir hasar verebilir ama bu küçük deliği açmaz. | Open Subtitles | قذائف عيار كبير يمكن أن تلحق هذا النوع من الأضرار لكن ليس هذا الثقب الصغير |
| Bak eğer bir hasar varsa, ben... | Open Subtitles | إنْ كان هنالكَ أيُّ نوعٍ من الأضرار الماديّة فأنا... |
| İçlerinden haklayabildiklerimizi haklayana dek Allah bilir ne kadar zarar vermişlerdir. | Open Subtitles | الله وحده يعلم كم من الأضرار سببوا قبل أن نقتلهم |
| Yeteri kadar zarar verdin zaten! | Open Subtitles | لقد تسببت بما يكفي من الأضرار! |
| Ben yapmak hasar kontrolü gitmek olsun. | Open Subtitles | يتوجبُ عليَّ الذهاب للحدِ من الأضرار |
| Lois, seni korumaya çalıştığımızı göremeyecek kadar hasar kontrolü eğitimi almadın mı? | Open Subtitles | (لويس)، هل يمكنك أن تكفي للحظة عن محاولة الحدّ من الأضرار وتري أننا نحاول أن نحميك |
| Cathy ile aramda hasar kontrolü yapmam gerekebilir. | Open Subtitles | ربما علي الذهاب للحد من الأضرار (مع (كاثي |
| - hasar kontrolü. | Open Subtitles | أحدّ من الأضرار. |
| - Gidip bir hasar kontorlü yapsan iyi olur. | Open Subtitles | من الأفضل أن تذهبِ للحد من الأضرار. |