| Lindsay, tatlım hadi. Gitsek iyi olur. | Open Subtitles | لينزي، عزيزتي، هيابناً ، من الأفضل أن نذهب |
| - Artık Gitsek iyi olur. Seni eve götürecek gizli bir yol biliyorum Hadi! | Open Subtitles | من الأفضل أن نذهب الآن أنا أعرف طريق سرى لكى ترجع لبيتك |
| - Sanırım Gitsek iyi olur. - Hayır, durun beyler. | Open Subtitles | أعتقد من الأفضل أن نذهب - لا , إنتظروا - |
| Hadi, Komuta Merkezi'ne gitsek iyi olacak. Alpha'nın bize ihtiyacı var. | Open Subtitles | هيا بنا, من الأفضل أن نذهب إلى مركز القيادة, ألفا يحتاجنا |
| Annem bizi aratmaya baSlamadan önce gitsek iyi olacak. | Open Subtitles | من الأفضل أن نذهب الآن سترسل لنا أمي حشد كبير للبحث عنا |
| Belki de kiliseye gitmeliyiz. Belki de haklı. Tanrım Lump. | Open Subtitles | ربما من الأفضل أن نذهب إلى الكنيسة لربما هى على حق |
| Gitsek iyi olur. Yakında bunun için dönecektir. | Open Subtitles | من الأفضل أن نذهب , هو سوف يعود منأجلهذاالشيء. |
| Başka bir yere Gitsek iyi olur. Bayan Kelly üzgün görünüyor. | Open Subtitles | ربما من الأفضل أن نذهب إلى مكان آخر يبدو أن الأنسة "كيلـى" غير سعيدة |
| - Lloyd'sa Gitsek iyi olur. - Hadi. | Open Subtitles | "من الأفضل أن نذهب إلى "لويد - هيا بنا - |
| Başka bir yere Gitsek iyi olur. | Open Subtitles | من الأفضل أن نذهب إلى مكان آخر |
| Biri bizi görmeden Gitsek iyi olur. | Open Subtitles | من الأفضل أن نذهب قبل أن يرانا أحد |
| - 1'de, bu yüzden Gitsek iyi olur. | Open Subtitles | - الساعة الواحدة , من الأفضل أن نذهب الآن |
| Üniversiteliler. Gitsek iyi olur. | Open Subtitles | شباب الجامعة من الأفضل أن نذهب |
| Carson'ın aksine doğruca yemeğe Gitsek iyi olur. | Open Subtitles | تماماً على العكس من "كارسون" من الأفضل أن نذهب مباشرةً إلى العشاء |
| Onlar gelmeden buradan Gitsek iyi olur. | Open Subtitles | من الأفضل أن نذهب قبل أن يصلوا |
| gitsek iyi olacak. Yağmur başladı. | Open Subtitles | من الأفضل أن نذهب ، سيبدأ المطر في الهطول |
| Kapıcıyla konuşacaksak, gitsek iyi olacak. | Open Subtitles | إن كنا سنقابل البواب من الأفضل أن نذهب |
| - Sanırım gitsek iyi olacak. | Open Subtitles | أظن أنه من الأفضل أن نذهب يجب أن نذهب |
| gitsek iyi olacak. Babamın galerisindeki açılışa gideceğiz. | Open Subtitles | من الأفضل أن نذهب لأن أبي سيفتح الليلة |
| Buradan çekip gitmeliyiz. | Open Subtitles | أعتقد أنه من الأفضل أن نذهب من هنا |
| Şu uçuşan cam parçalarından uzak dursak daha iyi olmaz mı? | Open Subtitles | الا تعتقد انه من الأفضل أن نذهب إلى الجانب الآخر بعيداً عن الزجاج المتطاير ؟ |