| Bir çanta dolusu mayın taşıyan bir Sırp militan vardı. | Open Subtitles | وكان هناك ذاك المُحارب الصربي مع كيس من الألغام الأرضيّة، |
| Bu alanda rastgele döşenmiş pek çok mayın vardır. Eğitimciler ve fareleri bütün hedefleri bulmak zorundadırlar. | TED | هناك عدد من الألغام وضعت بصورة عشوائية. وفريق مدرب من الجرذان تبحث عن الأهداف. |
| Buraya Benim olan bir şeyi almaya geldim. | Open Subtitles | لقد جئت إلى المطالبة شيء من الألغام. |
| Benim olan bir şey onun olan bir şey. | Open Subtitles | شيء من الألغام. شيء له. |
| Madencilere bir uyarı. | Open Subtitles | إحذروا من الألغام. |
| Madencilere bir uyarı. | Open Subtitles | إحذروا من الألغام. |
| Bu süre boyunca, ayrıca Kolombiya'nın kara mayınlarından endişe duyan dünyadaki tek ülke olmadığını öğrendim. | TED | خلال هذا الوقت، أدركت أيضًا أن كولومبيا ليست الدولة الوحيدة فى العالم التي عليها أن تحذر من الألغام الأرضية. |
| Belki seni mayın tarlasının ortasına çekmek istemiyordur. | Open Subtitles | حسناً, ربما انة لا يريد ان يسحبك الى حقل من الألغام |
| Biri, eninde sonunda onun basacağı yeterlilikte mayın yerleştirmiş. | Open Subtitles | لذلك قام أحد بدس الكثير من الألغام التي لا بد أن يطأها في النهاية |
| mayın 44, çanak mayın, A-200s... ahşap teşekküllü olduklarından mayın tarama cihazları yerlerini bulamıyor. | Open Subtitles | مركبة الألغام سبرينج44س و المركبه 200 س كميه من الألغام طراز ايه 200 س خشبيه و صغيره لعينه إلى حد ان كاشفات الألغام فعلا لا تلتقطها |
| Wow. Çok mayın varmış. | Open Subtitles | مُدهش , يوجد الكثير من الألغام |
| Çocuklar için, AIDS'li insanlar için uğraşılarını mayın taramalarına son verilmesi için yaptıklarını takdir ederdik... | Open Subtitles | إحترمناأعمالهاللأطفال... ولمرضى الأيدز، والسعي للتخلص من الألغام الأرضية |
| Çocuklar için, AIDS'li insanlar için uğraşılarını mayın taramalarına son verilmesi için yaptıklarını takdir ederdik... | Open Subtitles | إحترمنا أعمالها للأطفال... ولمرضى الأيدز، والسعي للتخلص من الألغام الأرضية |
| Great Lakes Bölgesi'nde barış anlaşması imzaladılar ve 'kahraman fareleri' ortak sınırları kara mayınlarından temizlemek için uygun buldular. | TED | ووقعوا على اتفاق للسلام والمعاهدة في منطقة البحيرات العظمى. وبتأييدهم للجرذان الابطال لمسح حدودها المشتركة من الألغام الأرضية. |
| kara mayınlarından endişelenmen gerekmiyor. | Open Subtitles | أن عليك الخوف من الألغام. |