| O şekilde tuvaletten çıkması, ve hamuru yoğurması oldukça kötü bir sahneydi. | Open Subtitles | عندما خرج من الحمّام وكان يعجن تلك العجينة، كان مشهداً صعباً |
| tuvaletten çıkıp da yeni bir ortakla tanışmak güzel olmasa gerek. | Open Subtitles | ليست الطريقة الأفضل بأن ألتقي بك وأنا خارج من الحمّام |
| Emin olabilirsin. tuvaletten döndüğünde bunu ona da söyle. | Open Subtitles | احرص على إخباره بذلك حين يرجع من الحمّام |
| Annem, banyodan mutfağa kadar terliklerini şaklatarak yürür. | Open Subtitles | تخرج أمّي من الحمّام و تذهب مباشرةً إلى المطبخ |
| Sırıl sıklam bir şekilde banyodan dışarı fırladım. | Open Subtitles | خرجت مسرعاً من الحمّام وكنت أتقطّر ماءاً |
| Emin olabilirsin. tuvaletten döndüğünde bunu ona da söyle. | Open Subtitles | إحرص على إخباره بهذا عندما يعود من الحمّام |
| Çaktırmadan bak, tuvaletten dönüyor. | Open Subtitles | لا تثيري الريبةَ بنظرك لكنّه عائدٌ من الحمّام |
| Kocam tuvaletten dönünceye kadar bana arkadaşlık edecektin. | Open Subtitles | أن تبقى معي حتى يعود زوجي من الحمّام |
| Billy tuvaletten döndüğü zaman gidebilirsin. | Open Subtitles | حين يعود (بيلي) من الحمّام, يمكنك الذهاب. |
| - Hayır her katılımcının, tuvaletten bir nane alıp 10 saniye dillerinin üstünde tutması gerekiyor. | Open Subtitles | -كلاّ يُطلب من كلّ مشارك أن يختار مصّاصة بنكهة النعناع ليخرجها من الحمّام... وإبقائها في فمّهم لمدّة 10 ثواني |
| tuvaletten. | Open Subtitles | من الحمّام. |
| O kızın resmiyle banyodan çıktığınızı görmesin. | Open Subtitles | لا تدعه يراكَ خارجاً من الحمّام حاملاً صورة حبيبته |
| banyodan çıkarken, elimi bileğime kadar sokmuş hâldeydim. | Open Subtitles | تخرج من الحمّام وأنا أدخل رسغي في أنفي |
| Beni tam yedi kere banyodan çıkarttı. | Open Subtitles | أخرجني من الحمّام سبع مرات، سبعة. |