| sabahtan beri arıyorum. Bilemezsiniz. | Open Subtitles | اتصل بهم من الصباح انت ليس لديك اية فكره |
| sabahtan akşama kadar ve sıklıkla da akşamdan sabaha kadar okur. | Open Subtitles | ...يدرسها من الصباح إلى المساء وغالباً طوال الليل حتى الصباح مجدداً |
| Nil nehrinde tekne gezintisine çıkacak yandan çarklı geminin güvertesinde sabahtan akşama kadar dans edecek güneşin Piramitlerin ardından batışını izleyeceğiz! | Open Subtitles | سننطلق الى النيل نرقص على سطح مركب من الصباح حتى الليل |
| sabahın bu saatinde dudakları hazır etmek kolay değil, biliyorum ama müziğe hep beraber girmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | أعرف أنه من الصعب عليكم ياسادة بدأ العزف من الصباح الباكر لكن ينبغي علينا أن نواكب بعضنا على نحو متوازي |
| Sabahları bu kadar erken saatte asla içki içmemiştim. | Open Subtitles | لم أتناول الشـراب من قبل في هذا الوقت المبكر من الصباح. |
| Zıplama, zıplama, zıplama. sabahtan akşama kadar. | Open Subtitles | من الصباح وحتى الظهيرة ومن الظهيرة حتى المساء |
| Bütün gün, sabahtan akşama kadar, "Jesse böyle" ve "Jesse şöyle" diye dolanır dururdu. | Open Subtitles | كان دائمًا ما يقول جيسي هذا ، جيسي ذاك جيسي هذا ، من الصباح حتى غروب الشمس |
| Bir adamki sabahtan aksama kadar, özel olan hiçbirseyi degil sadece Yahudi halkini ve ülkesini düsünüyor. | Open Subtitles | الرجل الذى من الصباح إلى المساء يفكّر بشأن الشعب اليهودي والدولة ، لا شيء شخصى |
| sabahtan akşama kadar ızgara yıkadığın için bir sürü para kazanmışsındır, değil mi? | Open Subtitles | التنظيف من الصباح لليل لابد وأنكٍ تجمعين الكثير من النقود صحيح ؟ |
| Sevgilim, sabahtan akşama kadar aklımda sadece sen varsın. | Open Subtitles | بلدي الحبيب، أستطيع أن أفكر في أي شيء ولكن لكم من الصباح حتى الليل. |
| Dün sabahtan gece yarısına kadar doldurdu günümüzü. | Open Subtitles | بالأمس صنعت جدولاً لنا من الصباح و حتى منتصف الليل |
| sabahtan akşama prova yapıyoruz... Dans ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نتدرب من الصباح حتى المساء على الرقص |
| Tatlım, sabahtan akşama kadar seninleyim. | Open Subtitles | أنا ملكٌ لكِ من الصباح وحتى المساء يا عزيزتي |
| Beni bilirsin, sabahtan akşama kadar megulüm. | Open Subtitles | أنت تعرفني، إني مشغول من الصباح حتى المساء. |
| Aylar boyunca, sabahtan akşama kadar yürümeye çalıştın. | Open Subtitles | حاولتما المشي لأشهر أستمريتم من الصباح حتى المساء |
| sabahtan... akşam geç saatlere kadar. | Open Subtitles | من الصباح الباكر حتى وقت متأخر مساءً كان معي طوال الوقت |
| ♪ numaralarımı sabahtan geceye oynayacağım ♪ | Open Subtitles | ♪ سوف ألعب الحيل بلدي من الصباح إلى الليل ♪ |
| Şimdi beyler, eğer bana izin verirseniz, sabahın bu saatinde, bir şeyler yemem gerekiyor. | Open Subtitles | والآن أيها السادة، إن سمحتمولي، فبهذه الساعة من الصباح أحتاج للتغذية، |
| Beni böyle parmağında oynatıp, sabahın bu saatinde buralara getirtiyorsun. | Open Subtitles | تتحكمين بي هكذا وتدعيني أدخل هنا في هذه الساعة من الصباح |
| Üzgünüm, günün bu kadar erken saatlerinde alkol almam. | Open Subtitles | آسف، أنا لا أشرُب الكحوليات فى مثل هذا البكّير من الصباح. |
| İçmeye hep bu kadar erken mi başlarsınız Vaiz Bey? | Open Subtitles | أمعتادٌ أن تشرب باكراً في هذا الوقت من الصباح ، أيها الكاهن؟ |