| Kabul ediyorum, oğlum yerine kızım olsaydı nasıl olurdu diye merak etmemek elde değil. | Open Subtitles | نظرة... سأعترف، انها كان من الصعب ألا نتساءل ما كان يمكن أن يكون مثل لديك ابنة بدلا من ابن، |
| Merak etmemek elde değil. | Open Subtitles | من الصعب ألا ينتابني الفضول |
| Merak etmemek elde değil. | Open Subtitles | من الصعب ألا ينتابني الفضول |
| Olması zor değil. Yani, ne düşünüyordum? | Open Subtitles | من الصعب ألا يكونوا أقصد, بماذا كنت أفكر ؟ |
| Ateşin felaket bir şey olduğunu görmek zor değil. | Open Subtitles | من الصعب ألا نرى النيران سوى كارثة |
| O anda gülümsememek hayli zordur. | Open Subtitles | وسيكون وقتها من الصعب ألا تفلت أبتسامتك فى المقابل |
| İnsanlar seni Warren Buffet ve Tanrı'nın kombinasyonu olarak görürken, insanın kendisini büyülü düşüncelere kaptırmaması hayli zordur. | Open Subtitles | من الصعب ألا يقوم المرء بالتفكير بأمور سحرية عندما يعتبرك الآخرون أنك مزيج من (وارن بافت) والله |
| Aklının çelinmesi zor değil. | Open Subtitles | من الصعب ألا يتم إغرائك |
| - Anlaması zor değil. | Open Subtitles | من الصعب ألا يعرف ذلك |