| Bir grup ihtiraslı hizipçi, onursuz subay beni öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | عصبة صغيرة من الضباط الطموحين عديمو الإستقامة تآمروا ليتخلصوا مني |
| Beni görmek istemiştiniz, efendim? Biz bir savaşa girdik ve burada bir çok subay var. | Open Subtitles | هناك عده انواع من الضباط الذين ينضمون الينا فى حرب |
| Şerif, birkaç polis memuru kasabanın sınırındaki bir olaya müdahale etmeye gitmişti. | Open Subtitles | يارئيس تم ارسال عدد من الضباط الى اطراف المدينة للتعامل مع الوضع |
| Silahlı çatışmada dört polis memuru öldü, yedisi de yaralandı. | Open Subtitles | بعد تبادل إطلاق عنيف مع قوات البوليس و الذى أسفر عن مقتل 4 من الضباط و 7 جرحى |
| Dinle, ben ve diğer birçok polis yakınında olacak. | Open Subtitles | أنا وعدد من الضباط سنكون قريبين |
| 13, 1 4 ve 15. tertip kıdemli subaylar derhal öne çıksın. | Open Subtitles | اريد من الضباط الكبار من القطاعات 13و14 15 ان يتقدموا الي الامام فورا |
| subaylardan yardım istedim, ama bu da yeterli değil. | Open Subtitles | لقد طلبت من الضباط المساعدة وقد وافقوا , ولكن هذا لن يجدى نفعاً |
| Lonnie Mercer, Washington Heights baskınında öldürülen polislerden mi? | Open Subtitles | (لونـي ميرسر ) , ضابط من الضباط الذين تم قتلهم في غارة " واشنطن هايتس " ؟ |
| Emerson, Green ve senin gibi az sayıda subay. | Open Subtitles | رجال مثل جرين , ايمرسون والقليل من الضباط امثالك |
| Bu kadar sayıda önemli subay aynı anda uzakta. | Open Subtitles | كيف يغادر الموقع هذا العدد من الضباط المهمين في نفس الوقت |
| Doktorla ahçılar dahil yedi subay. | Open Subtitles | سبعه من الضباط بما فيهم الجراح و ضابط التموين |
| Şatoya girip verilen zamanda, mümkün olduğunca çok subay öldürecekler. | Open Subtitles | يقتحموا القلعة , يقتلوا أكبر عدد من الضباط الكبار بقدر المستطاع فى الوقت المحد |
| Bugün buradaki pekçok subay da bu görüşü desteklemektedir. | Open Subtitles | العديد من الضباط الحاضرون هنا يدعمون تلك الفكرة أيضاً |
| İki polis memuru kayıp ve durmadan ceset yığınları oluşuyor. | Open Subtitles | والأدهى من ذلك اثنين من الضباط مفقودين، و قد ترتفع حصيلة الموتى. |
| İki polis memuru kayıp ve durmadan ceset yığınları oluşuyor. | Open Subtitles | والأدهى من ذلك اثنين من الضباط مفقودين، و قد ترتفع حصيلة الموتى. |
| - Detroit PD'de birçok polis memuru tanırım. | Open Subtitles | أعرف الكثير من الضباط في ادارة شرطة ديترويت |
| Bildiğimiz üzere çoğu polis memuru görevde değilken silahlarını dolaplarında tutarlar. | Open Subtitles | كما نعلم, كثير من الضباط الذي يرتدون الزي الرسمي يحتفظون بمسدسات خدمتهم في خزائنهم عندما لا يكونون في الخدمة. |
| Bildiğimiz üzere çoğu polis memuru görevde değilken silahlarını dolaplarında tutarlar. | Open Subtitles | كما نعلم, كثير من الضباط الذي يرتدون الزي الرسمي يحتفظون بمسدسات خدمتهم في خزائنهم عندما لا يكونون في الخدمة. |
| Dinle, ben ve diğer birçok polis yakınında olacak. | Open Subtitles | اسمعي, أنا وعدد من الضباط سنكون قريبين |
| Başlarında doğru subaylar olursa, yenemeyecekleri ordu yok. | Open Subtitles | أعطهم حق نوعا من الضباط , أنهم سيهزمون العالم |
| subaylardan hediye. Çocuklar için domuz pirzolası. | Open Subtitles | إهداء من الضباط شرائح لحم الخنزير للفتية |
| Lonnie Mercer, Washington Heights baskınında öldürülen polislerden mi? | Open Subtitles | (لونـي ميرسر ) , ضابط من الضباط الذين تم قتلهم في غارة " واشنطن هايتس " ؟ |