| - Bir çamur parçası yakınlarda gelen bir ziyaretçiden besbelli... | Open Subtitles | انها قطعة من الطين من الواضح انها من زائر حديث |
| Yumurtayı yuvanın tabanına batırıp üzerini ince bir çamur ile örtüyor. | Open Subtitles | تقذف البيض على أرض العش .ومن ثم تغطيه بطبقة من الطين |
| ...çamur yığını içinde ölmeye gelmedim ve artık başka kurban vermek istemiyorsun. | Open Subtitles | لأكون في كومة من الطين في مكانٍ مجهول لأنكِ لستِ مستعدة للتضحيه |
| Köy arazilerimizin hemen altında, yağmur sularını tutan bir kil tabakası mevcut. | Open Subtitles | أسفل الأرض التي أتيت منها توجد طبقة من الطين و ماء الأمطار |
| Beton, agrega olarak adlandırılan kaba taş ve kum parçacıklarının, toz hâline getirilmiş kil ve kireç taşı karışımının birleşimi olan çimento ile karıştırılmasıdır. | TED | الخرسانة عبارة عن خليط من الحجر الخشن وحبيبات رملية، تسمى الركام، تمزج مع الإسمنت، مسحوق من الطين والجير. |
| Tamamen kilden yapılan, elektrik tüketmeyen bir buzdolabı üretti. | TED | صنع ثلاجة مصنوعة بالكامل من الطين التي لا تستهلك كهرباء |
| Bir Nazi subayı Gagarinlerin evini ele geçirmiş, o ve ailesi çamurdan bir baraka yapıp içinde yaşamışlardı. | TED | وأخذ مكتب النازي بيت جاجارين وبنى وعاش هو وعائلته في كوخ من الطين |
| Amerika-Meksika sınır hattındaki birkaç proje üzerinde çalışıyor, yerden alınan topraktan yapılmış binalar tasarlıyordum. | TED | وكنت أعمل على مشروعات عديدة على الحدود الأمريكية المكسيكية، وصممت مبان من الطين المأخوذ من الأرض مباشرةً. |
| Dedektiflerin elinde bot izleri.... ...saç telleri, evinde buldukları çamur parçaları var. | Open Subtitles | لدى المحققين أثار أقدام ألياف شعر، عينات من الطين وجدت في شقّتك |
| çamur insanlar diye bir hikâyeye inanacak kadar aptal olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف انك لست غبيا كفاية لتصدق قصة الناس المخلوقين من الطين |
| Ancak öte yandan tam ortadan geçen bu çamur kapanı var. | TED | ولكن بعدها يوجد فخ من الطين يمرعبرالوسط. |
| Hiçbir hizmet alamayan, hakları olmayan ve tuvaletsiz, çamur ve metal kulübelere tıkılmış 1,5 milyon insan. | TED | ـ ١,٥مليون شخص يتكدسون داخل أكواخ من الطين والحديد بلا خدمات ، بلا مراحيض ، بلا حقوق. |
| Dördü bir ikiz yatakta uyuyor, ve üçü çamur üzerinde ve muşamba yerde uyuyorlar. | TED | ينام أربعة في سرير مزدوج، وينام ثلاثة في أرضية من الطين ومشمع. |
| Yalnızca biraz çamur sürdü ve eve sürdü atını. | Open Subtitles | لقد وضع بعضا من الطين على جرحه و عاد للمنزل |
| çamur duvar, hiçbir şey yanmaz. | Open Subtitles | كل هذا مصنوع من الطين ، لا يوجد شيئاً يُحرق |
| Güney HindiÇini'nin uçsuz bucaksız çamur ve pirinç tarlalarında... | Open Subtitles | في السهول الكبرى من الطين والأرز من جنوب الهند الصينية |
| Rutubet ve çatlaklar bir kil alttabakasına bağlı. | Open Subtitles | الرطوبه والتشققات نتيجه لوجود طبقه عميقه من الطين |
| Bu toprakta epey kil olmalı. | Open Subtitles | لابد ان هناك الكثير من الطين على تلك النفايات |
| Bir çanta kırmızı kil mi çaldık? | Open Subtitles | هل قمنا بسرقة قطعة كبيرة من الطين الأحمر ؟ |
| İyi çömlekler iyi kilden yapılır ve iyi bir çömlek ustası onu kendi yapar. | Open Subtitles | الحرارُ الجيدة تُصْنَعُ من الطين الجيد و الخَزَفِيُ الجيد يستغل خبرته |
| Çömlekçinin kilden küpler yaptığı gibi Aşkı kelimelerle yaratabilirdim | Open Subtitles | كنت لأصنع الحب بالكلمات كما يصنع الفخّار من الطين |
| çamurdan bina blokları üretmenin harika olacağını düşündüm. | TED | خمنت أن صنع قوالب الطوب من الطين ستكون فكرة جيدة. |
| Tanrı 76 kiloluk çamurdan bu kadını yarattı.. | Open Subtitles | أخذ الله 168 رطل من الطين وخلق لي امرأة، |
| Kırmızı topraktan meydana gelmiş insan. | Open Subtitles | من السماء الحمراء تأتي البشرية . من الطين |