| Bu düşmana karşı, başarısı kas gücünden daha fazlasına bağlıdır. | Open Subtitles | ضد هذا العدو نجاحه يحتاج لما هو أكثر من العضلات |
| En iyisi ağırlık çalışmayla başlamak; biraz kas kazandıralım sana. | Open Subtitles | يجدر بكِ الشروع بتدريبات رفع الاثقال، لتنمّي بعضاً من العضلات. |
| Aklın gücünü kas gücüne yeğlerim. Benden geçer not aldı. | Open Subtitles | انا اعتبر الادمغة افضل من العضلات القوية في اي يوم |
| Hafızanın tıpkı vücuttaki diğer kaslar gibi güçlendirilip geliştirilebileceği ortaya çıktı. | TED | اتضح أن الذاكرة كغيرها من العضلات الأخرى في الجسم، يمكن تقويتها وتعزيزها. |
| Birçok kas egzersiz ile büyür ve daha geniş kasların ayrıca daha büyük ATP depoları ve atıkları temizlemek için daha yüksek kapasiteleri vardır, böylelikle yorgunluğu bile daha uzak geleceğe iter. | TED | تنمو الكثير من العضلات بممارسة الرياضة، كما تُخزن العضلات الضخمة كميات أكبر من الأدينوزين ثلاثي الفوسفات وقدرة أعلى على التخلص من النفايات، مما يزيد من قدرتك على التحمل ويُقلل من اجهادك مُستقبلًا. |
| Sonuç olarak, çizgili kas dokusunda kanser oluşmadığı gibi, dışarıdan kanser de gelmiyor - bunun bir ipucu olduğunu düşündüm. | TED | لذا فإن حقيقة ان السرطان لا ينشأ من العضلات الهيكليه، ولا ينتشر إلى العضلات - فإن هناك أمراً ما هنا. |
| Çünkü küçük bir kas parçasının üzerine kocaman bir sinir koyuyoruz. | TED | لأننا نزرع عصباً كبيراً في جزءِ صغيرِ من العضلات. |
| Ama çalıştırdığınız zaman bilinen her kas sistemin bütününe güç katar ve bu beyin için de geçerlidir. | TED | ولكن إذا دربت أي من العضلات فهذا يضيف قوة إلى كامل الجسم وهذا ينطبق على عقلك أيضا |
| Onu o kaleden çıkarmayı düşünüyorsak, çok fazla kas gücüne ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | لإخراجها من القلعة سنحتاج الكثير من العضلات |
| kas ve dokunun büyük kısmını aldık. | Open Subtitles | اضطررنا لإزالة كمية كبيرة من العضلات والأنسجة |
| Evet. Kalp kapakçıklarını açan kas cinsinden. | Open Subtitles | المتكون من العضلات التي تفتح صمامات القلب |
| Biraz kas geliştir. Askerlere kaybetmeyecek kadar. iyi geceler. | Open Subtitles | تحتاج المزيد من العضلات إذا أردت مواجهة أولئك الجنود ، تصبح على خير |
| Benimle dalga geçebilirsin, ama bu kas yığınında var olmadıkları takdirde insan oğlunun yaşayamayacağı kaslar var. | Open Subtitles | استهزأ بالمصران لكن المصران نوع من العضلات من دونها لا يستطيع الانسان العيش |
| Neredeyse olacaktı, aslında... tamamen değişik kas grubu. | Open Subtitles | لقد كانت السحب لأعلى, فى الواقع مجموعة مختلفة تماماً من العضلات |
| Ama Yarasa Adam'ın dövüştüğü gibi dövüşmek ve ortalıkta cirit atmak için kas gücünden fazlası gerekli. | Open Subtitles | لكن الأمر يتطلّب أكثر من العضلات للقتال كما يفعل الرجل الوطواط والهرب كما يفعل وأيضاً إمتلاكه لتلك الأسلحة |
| Uzayan kasların pek çoğu onlarda yok, bunlar ağırlık kaldırabilen kaslar; onlar retraktör kaslarına güveniyor, kendilerini çekmek için. | TED | ليس لديهم الكثير من العضلات الباسطة التى تتحمل الوزن بدلًا من ذلك يعتمدون على العضلات الكامشات لرفع أنفسهم. |
| Seçkin öğrenci ekibimle birlikte bu fikri bir başlangıç noktası olarak kullanarak HASEL yapay kaslar denilen yeni bir teknoloji geliştirdik. | TED | بالتعاونِ مع فريقي المذهل من الطّلاب، استخدمنا هذهِ الفكرةَ كنقطةِ انطلاق لتطوير تقنيّةٍ جديدةٍ من العضلات الاصطناعيّة والتي تدعى (هيزل). |
| Dili ileri fırlatmak için tek gereken dili çevreleyen kasların basit bir şekilde kasılmasıdır. | Open Subtitles | بإنكماش بسيط من العضلات التى تحيط اللسان هو كل المطلوب لتوجيه ضربه أماميه |
| kasların zayıflamış. Burnum şelale gibi... Karnımda bir sürü kelebek uçuşuyor... | Open Subtitles | لقد فقدت الكثير من العضلات هل تظني أنني سأكون هنا في العام المقبل؟ |