| En büyük korku korsanlar, tecavüz ve ölümdü. | TED | الخوف الأكبر كان من القراصنة الإغتصاب والموت |
| Dünyanın tüm denizlerini İspanyol kanıyla boyamış olan özenle seçilmiş en acımasız korsanlar da yanımda olacak. | Open Subtitles | برفقة طاقم اختير بعناية من القراصنة الأكثر قسوة. . . |
| korsanlar gittiğine göre artık dış adalar ve deniz güvenli. | Open Subtitles | والآن آخر واحد من القراصنة تمت معاقبته بنفيه إلى الجُزر الخارجية والبحر الآن آمِن. |
| 17. yüzyılın en meşhur kadın korsanları. | Open Subtitles | اثنين من القراصنة سيدة الأكثر شهرة من القرن ال 17؟ |
| Fakat benim zamanımda bir grup korsan ile bir grup rüşvetçi politikacı ile işi götürüyorduk. | Open Subtitles | إلّا أنهم في عصري كانوا زمرة من القراصنة والسيّاسيّين الفاسدين |
| Somali'deki mektup arkadaşımı korsanlar kaçırdı. | Open Subtitles | صديقي بالمراسلة في الصومال اختطفته مجموعة من القراصنة |
| - Onlar teknedeydiler. - Onlar bize ateş eden korsanlar. | Open Subtitles | لقد كانوا في القارب إنهم من القراصنة الذين أطلقوا النار علينا |
| Donanmanın hazırladığı bu listede sizin gibi ünlü korsanlar var. | Open Subtitles | مَقرّ بَحريّة حُكومة العالَم قد جعل من القراصنة المَشهورين .من أمثالكم في قائمة كِبار الشّخصيّات |
| Şunlara çarpacak olursak korsanlar gibi bota dalarlar sonra da suratlarımızı kemirirler. | Open Subtitles | أيجب علينا صدمهم؟ انهم سيهبطون على سطح المركب كمجموعة من القراصنة ولسوف ينتزعوا وجوهنا نخراً |
| - Yine korsanlar? - Gemiye hoş geldiniz Bayan Elizabeth. | Open Subtitles | لا مزيد من القراصنة - مرحباً بك يا آنسة إليزابيث - |
| korsanlar tarafından takip ediliyorduk. | Open Subtitles | تمت ملاحقتنا من القراصنة من قبل. |
| Bu sarhoş korsanlar... biz yakalayamadığımız halde, Dooku'yu nasıl yakaladı? | Open Subtitles | كيف لحفنة من القراصنة السكارى ان تستطيع أسر (دوكو) ونحن لم نفعل |
| İşin içinde başka bilgisayar korsanları da var. | Open Subtitles | أجل،حالك كحال الكثير من القراصنة السابقين |
| korsanları ele geçiren bir grup korsanı arıyorum. | Open Subtitles | أبحث عن معلومات بشأن قراصنة هاجموا مجموعة من القراصنة |
| Menfaatlerim ve hayatım konusunda büyük bir risk aldım, sizin başarınız için, korsanları karşıma aldım. | Open Subtitles | كشخصية كبيرة تخاطر بنفسها وبمصالحها لقد اكتسبت أعداء من القراصنة من أجل التأكيد على نجاحك |
| Bir grup korsan, pankreasın içinde koşturup duruyor. | Open Subtitles | إنهم مجموعة من القراصنة يدورون حول البنكرياس |
| Biz oturmuş akşam yemeğimizi yiyorken bir grup korsan limana saldırdı. | Open Subtitles | وبينما كنّا نجلس نتناول العشاء أسطول من القراصنة هاجم الميناء. |