| Spot'un burada bir stereo kamera takımı var ve merkezde bir akışımız var. | TED | الآن، سبوت لديه مجموعة من الكاميرات هنا، ولدينا بث لما يشاهده الآلي الآن. |
| Bir sürü gizli kamera var, ama şüpheliden iz yok. | Open Subtitles | هناك الكثير من الكاميرات المخفية لكن لا أثر للمشتبه بالداخل. |
| Yolun şeritlerini algılamak için iki kamera kullanıyoruz. | TED | ونحن أيضا نستخدم اثنين من الكاميرات للكشف عن مسارات الطريق. |
| Kişisel kameralardan düşük çözünürlüklü görüntüler alıyoruz. | Open Subtitles | نحن نسقبل صوراً مبعثرة ذات أبعاد منخفضة من الكاميرات الشخصية |
| Benim bu evde oturup, kameralardan kaçınmamı istedi ama senden ona bahsettim. | Open Subtitles | يريدني أن ابقى في المنزل واختبئ من الكاميرات, لكنني أخبرته عنك |
| Gary Leonida'nın öldüğü gece Tranquility Villa'nın üst kat koridorunun güvenlik kamerası görüntüleri. | Open Subtitles | إنه من الكاميرات الأمنية للممر العلوي في المركز التأهيلي يوم الحادثة |
| DVD göstericiler ve dijital kameralar 1,2 milyon değerinde. | Open Subtitles | انه قيمة المسروقات من الكاميرات والدي.في.دي تبلغ 1.2 مليون دولار |
| Ancak kameraları ve hareket sensörlerini kapatacak kadar vaktimiz var. | Open Subtitles | نحن بالكاد تحققنا من الكاميرات ومجسات الحركة |
| Bir insanın hayatı, bütünüyle gizli Kameraların karmaşık ağıyla kaydedildi. | Open Subtitles | حياة بشرية كاملة مسجلة بالعديد من الكاميرات |
| Dışarıda bununla ilgili şaka yapmak isteyen bir sürü kamera var Mick. | Open Subtitles | هناك مجموعة من الكاميرات منصبة بالخارج من هناك منتظرة أن تجعل مهزلة من ذلك |
| Buraya on yıldır bu kadar kamera gelmemişti. | Open Subtitles | لم يكن لدينا الكثير من الكاميرات منذ 10 سنوات |
| Daha fazla kamera Bitki, onu oyunun bir parçası olun. | Open Subtitles | ضعوا مزيداً من الكاميرات إجعلوه جزءاً من اللعبة |
| Buraya on yıldır bu kadar kamera gelmemişti. | Open Subtitles | لم يكن لدينا الكثير من الكاميرات منذ 10 سنوات |
| Bu binada milyonlarca kamera var. | Open Subtitles | هناك الملايين من الكاميرات في هذا المبنى |
| Eğer çavuş kalabalığın içindeyse, belki kameralardan biri bir şeyler yakalamıştır. | Open Subtitles | و إذا كان الرقيب ضمن الجمهور ربما واحدة من الكاميرات رصدت شيئا |
| Bilemiyorum. kameralardan ve sikişmekten biraz sıkıldım. | Open Subtitles | لا أعرف, انا متعب قليلا من الكاميرات, ومن الجنس |
| Bir şapka kamerası, iki düğme kamera, spor sutyen, bir tane şişe kamera, 5.11 marka titreşimli arazi gömleği. | Open Subtitles | واحد قبعة كام، اثنين من الكاميرات عروة حمالة الصدر الرياضية، واحد كام زجاجة، 5. 1 1 تاك قميص مع الاهتزاز |
| Her tarafa kameralar ve şu hareket sensörlerinden yerleştirdik. | Open Subtitles | لدينا العديد من الكاميرات فوق بالإظافة إلى كاشفات الحركة |
| İlk müdahale ekibi kameraları ve akıllı telefonları topladı. | Open Subtitles | القرائن الاولية تم تجمعيها من الكاميرات و الهواتف الذكية |
| Bir insanın hayatı, bütünüyle gizli Kameraların karmaşık ağıyla kaydedildi. | Open Subtitles | حياة بشرية كاملة مسجلة بالعديد من الكاميرات |