| Şu an, basit ama bizi büyüleyen şey kilisedeki grubun, tamamen tıbbi bakım altındaki gruptan daha iyi sonuçlar çıkarmasıydı. | TED | الآن، ما سيبهرنا ببساطة هوأنّ المجموعة القادمة من الكنيسة عملت مثل أو أفضل من المجموعة التي كانت تحت العناية الطبية. |
| Bir Güney Amerika devekuşu olan rhea bölgesine çekmeyi başardığı gruptan bir tanesiyle çiftleşiyor. | Open Subtitles | إنه الرّيا، نعامة أمريكية جنوبية، ويتزاوج مع واحدة من المجموعة التي تمكن من اجتذابها لأرضه. |
| Saklı Şelale Köyü'ne giden gruptan haber aldık. | Open Subtitles | وصلتنا رسالة من المجموعة التي ذهبت إلى قرية الشلال |
| Sen grubun bir parçası değilsin ve ben seni hiç sevmedim o yüzden kapa çeneni! | Open Subtitles | لكنك لست جزء من المجموعة ولا أحبك ، لذا أسكتي |
| Beni kaçıran grubun bir üyesiydi. | Open Subtitles | لقد كان جزءاً من المجموعة التي أخذتي، لماذا؟ |
| Trene saldıran bu Grubu son adamına dek ortaya çıkaracaklarına iddiaya girebilirsin. | Open Subtitles | ..... أؤكد لك أنهم سيتعقبوا كل فرد من المجموعة التى هاجمت القطار |
| Gruptaki bazı çocuklar yiyeceği alıp onu dövdü. | Open Subtitles | بعض الأولاد من المجموعة أخذوا منه الأكل و من ثم ضربوه |
| Olamaz, arsız siyah Schmitty gruptan ayrıldı. | Open Subtitles | آه ، آه ، السوداء الوقحة الفاشلة خرجت من المجموعة. |
| Beş yılın sonunda takip anjiyogramları çektik ve gruptan 11 kişinin hastalıkları durmuştu. | Open Subtitles | تاركينه مع إجمالي من 18. في نهاية الأعوام الخمسة أجرينا صور وعائيّة لاحقة، توقف المرض عند 11 من المجموعة. |
| Hepsinin aynı gruptan olduğunu düşünebiliriz. | Open Subtitles | لذا بإمكاننا لإفتراض أنّهم جميعاً جزء من المجموعة ذاتها. |
| gruptan, bizden, ailenden destek alabilirsin... | Open Subtitles | يمكن أن تحصل على الدعم من المجموعة منا ، من عائلتك |
| Ama dediğin gibi, emre karşı gelirse gruptan çıkar ve buraya geri gelir. | Open Subtitles | لكن كما قال أي مخالفة للأوامر يخرج من المجموعة . و يعود إلى هنا |
| Birkaç kız büyük gruptan ayrılmış. | Open Subtitles | لماذا وضعت بشكل منفصل؟ عدد صغير من الفتيات سحبن من المجموعة الرئيسية |
| Beni, benim bulduğum gruptan zorla attı. | Open Subtitles | أجبرني على الخروج من المجموعة التي أسستها أنا |
| grubun bir parçası olmak istiyorsan, testi geçmen gerek. | Open Subtitles | إذا أردت أن تكون فرداً من المجموعة عليك أن تجتاز الإختبار |
| Kardeşi Saw da grubun bir üyesi kaçak suçlu Lux Bonteri de. | Open Subtitles | اخيها , ثو هو ايضا جزء من المجموعة كما متواجد ايضا المجرم الهاري لوكس بونتيري ابن النائب السابق مينا بونتاري؟ |
| Bu grubun bir parçası olmak istemiyormuş gibi davrandım. | Open Subtitles | تصرفت وكأنني لا أريد أن أكون جزءًا من المجموعة |
| Anlaşılan, yeni gelen, Grubu "Ne kadar harap durumdayım ben?" diyerek karşılıyor ki bu da koro halinde bir "Kanka" lafıyla karşılanıyor. | Open Subtitles | حسنا، يبدو أن الضيف الجدد يتقرب من المجموعة الحالية بهذه التحية كم أنا مسرف؟ التي تقابل بسلسلة إستحسان من الصاح |
| Gruptaki kimse bilmiyor. | Open Subtitles | لا أحد من المجموعة يعرف |
| - Bir grubun üyesiydiler. Gezgini korumaya yemin etmiş bir grup. | Open Subtitles | لقد كانوا جميعاً جزءاً من المجموعة التي أقسمت على حماية المسافر |
| Alice, hemen katledilmek üzere seçilen anneler ve çocukların grubundan alınarak köle işçi olarak seçilen sağlıklı genç kadınların olduğu gruba yerleştirildi. | Open Subtitles | أليس" اُخذت من المجموعة" مع الأمهات والأطفال جميعهم اُختيروا للقتل الفوري ووضعت مع الشابّات الصحّيات الملائمات |
| ve sonra koleksiyonun bir parçasını doğru çocuğun eline geçmesine çalışıyorum. | Open Subtitles | و من ثم أحاول أعطِ الفتى المناسب بطاقة من المجموعة |