İyi, email kimlikleri için mahkeme celbi çıkartmaya çalışacağım. Ama çok da ümitlenme. | Open Subtitles | حسن، سأحاول أن آتي بأمر من المحكمة خاص باللعبة لإخراج عنوان بريد منها |
Hayır, hat çekme yok. Onun için mahkeme izni lazım. | Open Subtitles | لا، لم يقوموا بالتصنت عليه هذا سيحتاج أمر من المحكمة |
- Evet. Çocuklarla olduğunuz süre içinde, bir mahkeme yetkilisi yanınızda olacak. | Open Subtitles | سيرافقك مبعوث من المحكمة وأنت تقضى وقتك مع أولادك |
Belki karar alma yeteneğini kaybettiğini belgeleyen bir mahkeme kararıyla istemese de tedavi edebiliriz. | Open Subtitles | ربما يمكن أن نحصل على أمر من المحكمة و نطغى على قرارها ندعي أنه حالتها لا تسمح باتخاذ قرار كهذا |
Ben sadece, sizin kimlik hırsızınız bulunana kadar Mahkeme tarafından atanmış biriyim. | Open Subtitles | شخص مُعَين من المحكمة حتى يتم تسوية قضية انتحال الشخصية الخاصه بك. |
- Mahkeme emrim var avukat bey. Victor Harris'e otopsi yapma yetkim var. | Open Subtitles | معى أمر من المحكمة يفوضنى لإجراء تشريح كامل على مستر/ فكتور هاريس |
Lütfen bize yardım et. mahkeme kararı olmadan otumuzu geri alamayız. | Open Subtitles | رجاءً ساعدنا ، لا نستطيع إستعادة الحشيش بدون أمر من المحكمة |
Ayrıca siyahi dışişleri bakanlarımız temyiz mahkemesi yargıçlarımız ve hatta kraliyet şairlerimiz var. | Open Subtitles | لدينا أيضاً وزراء سود، وقضاة من المحكمة العليا، وحتى شاعر الدولة. |
Size mahkemeden bir miktar para sağlamaya çalışacağım. | Open Subtitles | الآن سأعمل على الحصول على ترخيص من المحكمة |
Teknik olarak o bilgisayara bakabilmek için mahkeme emri almam gerekirdi. | Open Subtitles | تقنيا، يجب عل الحصول على أمر من المحكمة لتفحص هذا الكمبيوتر |
Doktoru karşı geldi ancak onunla konuşmak için mahkeme izni alıyoruz. | Open Subtitles | لقد حصلنا على أمر من المحكمة بالكلام معه رغم اعتراضات طبيبه |
Yaşları küçük olduğundan evlenebilmeleri için mahkeme izni olması gerekiyor. | Open Subtitles | أن كونهم تحت السن القانوني سيجعلهم في حاجة إلى إذن من المحكمة |
ama resmi bir soruşturma için, mahkeme emri almam gerekirse, alacağım. | Open Subtitles | لكن إن اضطررت إلى استصدار أمر من المحكمة سأفعل |
Belki karar alma yeteneğini kaybettiğini belgeleyen bir mahkeme kararıyla istemese de tedavi edebiliriz. | Open Subtitles | ربما يمكن أن نحصل على أمر من المحكمة ونطغى على قرارها ندعي أن حالتها لا تسمح باتخاذ قرار كهذا |
Klinikteki görevini yapamayacağını söyleyen bir mahkeme kararı olması güzel. | Open Subtitles | جميل أن يكون لديك أمر من المحكمة يعفيك من العمل بالعيادة |
"İtirafının baskı altında yapıldığından reddedildiğine" dair bir mahkeme kararı var elinde. | Open Subtitles | لديه أمر من المحكمة يقضي بأنه أعترف تحت الإكراه |
2000 yılında yüksek Mahkeme tarafından alınan kararla başkanlık seçimine gittik. | TED | كان لدينا انتخابات الرئاسة لعام 2000 تقررت من المحكمة العليا. |
Bu uzlaşma Mahkeme tarafından kabul edildi. | Open Subtitles | حسنا , إذا , هذا الإتفاق مقبول من المحكمة |
- Evet. - Mahkeme emri çıkartmanız gerekiyor. - Bu bir ölüm kalım meselesi. | Open Subtitles | أنت في حاجة الى أمر من المحكمة - هذه مسائلة حياة أو موت - |
Belki mahkeme kararı getirebiliriz, onun kararını geçersiz kılabiliriz, bu kararı alabilecek yetiye sahip olmadığını söyleyebiliriz. | Open Subtitles | ربما يمكن أن نحصل على أمر من المحكمة و نطغى على قرارها ندعي أنه حالتها لا تسمح باتخاذ قرار كهذا |
Ayrıca siyahi dışişleri bakanlarımız temyiz mahkemesi yargıçlarımız ve hatta kraliyet şairlerimiz var. | Open Subtitles | لدينا أيضاً وزراء سود وقضاة من المحكمة العليا وحتى شاعر الدولة |
Savunma için mahkemeden bir tanığın naklinde yardım istiyoruz. | Open Subtitles | نحن نطلب من المحكمة المساعدة في نقل الشاهد للدفاع |
O zaman masaya onunla birlikte oturmak için mahkemeden izin isteyeceğim. | Open Subtitles | إذن أريدُ بأن أكون طلب من المحكمة لكي أجلس معه بالطاولة. |