| Aslında düğün olması gerekiyordu ama gelinin partisinde iki kız kavgaya tutuştu. | Open Subtitles | كان من المفترض ان يكون حفل زفاف لكن فتاتين من الحفل دخلوا | 
| Bitmiş projenin bir enerji santralinden daha fazlası olması gerekiyordu. | TED | المشروع النهائي من المفترض ان يكون ليس أكثر من مجرد محطة طاقة. | 
| Bunun sıradan bir tatbikat olması gerekiyordu, hepsi bu. | Open Subtitles | كان من المفترض ان يكون هذا مجرد تدريب روتينى | 
| Burası emniyetli bir yer olmalıydı. Neler oldu? | Open Subtitles | كان من المفترض ان يكون هذا المكان امن , ماذا حدث ؟ | 
| Düğünümde sadıcım olacaktı. | Open Subtitles | كان من المفترض ان يكون أفضل رجل في حفل زفافي. | 
| Burda mavi alan üzerinde yıldızların olması gerekiyor. | Open Subtitles | من المفترض ان يكون هناك علم من النجوم الزرقاء هناك | 
| Hesapta daha güvenli olması lazım ama ben ara sıra tutuklanıyorum. | Open Subtitles | من المفترض ان يكون اكثر امانا ولكننى قد اعتقلت عده مرات | 
| Sık olması gerekir Bunlar çim. | Open Subtitles | من المفترض ان يكون كثيفاً ، إنه عشب أخضر | 
| Aslında o benim üvey kardeşim ve Josh'ın burada olmaması gerekiyordu sanırım. | Open Subtitles | بالواقع نحن اشقاء وجوش لم يكن من المفترض ان يكون هنا الان. | 
| Hakkımız olanları almak için yapılan bir baskın olması gerekiyordu. | Open Subtitles | من المفترض ان يكون هجوم لاجل استعادة ماكان لنا | 
| 13.00'de burada olması gerekiyordu. | Open Subtitles | من المفترض ان يكون هنا عند الساعة الواحدة | 
| Ölü olması gerekiyordu. Ne oluyor? Ne oluyor? | Open Subtitles | لكن كان من المفترض ان يكون ميتاً اللعنه ,اللعنه | 
| Kuşçu çocuğun, dünya turundaki tek seferlik bir durak olması gerekiyordu. | Open Subtitles | فتّى الطائر كان من المفترض ان يكون محطة واحدة في جولة حول العالم | 
| Ayakkabının siyah ya da kahverengi olması gerekiyordu. | Open Subtitles | كما تعرفين من المفترض ان يكون الحذاء بنياً او اسود اللون | 
| Patlamadan ne haber? Patlamış olmalıydı artık. | Open Subtitles | اين الانفجار ,كان من المفترض ان يكون هناك انفجار الان | 
| Hepimiz Page'in evine gittik, her yerde zorlama ve işkence olmalıydı. | Open Subtitles | اعني, لقد ذهبنا لمنزل بايج ومن المفترض ان يعبر عن التعذيب من المفترض ان يكون عن السيطرة | 
| Geçen gece ortadan kayboldu, böyle bir şey kaydettiğine göre, işinden de olmalıydı. | Open Subtitles | لقدفقدالليلةُالماضية، علىحسبهذه، كان من المفترض ان يكون في موقعة. | 
| Erken çıkacaktık. 11'de yatağında olacaktı | Open Subtitles | كنا سنخرج من هناك مبكرا كان من المفترض ان يكون في الفراش بحلول الساعة 11 | 
| Yatakta olanın sen olması gerekiyor. | Open Subtitles | في حالتك هذه انه انت من المفترض ان يكون في السرير | 
| Konuk merkezinde bir sergi olması lazım. | Open Subtitles | مركز الزوار مفتوح الان. من المفترض ان يكون كذلك. | 
| Aynı fikirdeyim. Glee kulübünün eğlenceli olması gerekir. | Open Subtitles | اوافقك , نادي الغناء من المفترض ان يكون مرحا | 
| Tabii ki. Ama zaten o gezide olmaması gerekiyordu. | Open Subtitles | اكيد، لكنه لم يكن من المفترض ان يكون بتلك الرحلة | 
| Bunun "kuşlar ve arılar" konuşması olması bekleniyordu. | Open Subtitles | هذا كان من المفترض ان يكون حديثي معه بخصوص الطيور والنحل |