Yolculuğunun her adımına değdiğini anlardın. | Open Subtitles | كنت ستعلم أن كل خطوة من رحلتك كانت تستحق |
Yolculuğunun her adımına değdiğini anlardın. | Open Subtitles | كنت ستعلم أن كل خطوة من رحلتك كانت تستحق |
Süregiden Yolculuğunun bir parçası olarak bir sağlık merkezi inşa etmek akıllıca bir fikir. | Open Subtitles | كجزء من رحلتك المستمرّة، تشييد مركز إستشفاء لهي فكرة رائعة، |
Dur tahmin edeyim: Bahama gezinizden getirdiniz, değil mi? | Open Subtitles | واسمحوا لي أن أخمن أنت جلبت إعادته من رحلتك كبار السنة في جزر البهاما؟ |
Bay Frobisher, Florida gezinizden döndükten iki gün sonra çalışanlarınıza bir konuşma yaptınız. | Open Subtitles | سيّد (فروبشر) بعد يومين من عودتك ," من رحلتك لـــ " فلوريدا ألقيتَ خطاب لموظّفيك |
- İş gezinden döndün mü? | Open Subtitles | هل عدت من رحلتك ؟ |
- İş gezinden mi döndün? | Open Subtitles | هل عدت من رحلتك ؟ |
Evlat, Yolculuğunun bu kısmına merhem olma yolundayız şu anda. | Open Subtitles | بني نحن في درب الشفاء لنضع خاتمةً لهذا الجزء من رحلتك. |
Ondan sonra olan her şey, takipler, Mars yolculuğu Hilton'daki süit-- hepsi, Rekall tatilinin ve benlik Yolculuğunun bir parçası. | Open Subtitles | كل شئ بعد هذا00- المطاردات والسفر الى المريخ00- الجناح فى الفندق--كلها ادوات- من رحلتك الذاتية الى المريخ |
Bu büyük ihanet ruhsal Yolculuğunun bir parçası. | Open Subtitles | هذه الخيانه الكبرى جزء من رحلتك الروحيه |
Bu senin ruhani Yolculuğunun bir parçası. | Open Subtitles | هذا كله جزء من رحلتك الروحية |
Avalon'daki Yolculuğunun tadını çıkar Homestead Şirketi Uzay Gemisi. | Open Subtitles | تمتع بما تبقى من رحلتك على متن (أفالون) سفينة شركة (هومستيد) |
Hala o kadar da fantastik olmayan Phoenix taşı Yolculuğunun kendine zarar verme döngüsü içindesin. | Open Subtitles | ما زلت في دوّامة تدمير الذات من رحلتك المؤسفة في (حجر العنقاء). |