"من ساعه" - Traduction Arabe en Turc

• bir saatten
• bir saat önce

Demek istediği, bir saatten kısa sürede organizmalar bizi istilâ edecek, Greer.
إنه يعنى أننا سنقهر من الكائن فى أقل من ساعه يا جرير

Duruşmaya bir saatten az kaldı, gidip kıza haber versem iyi olacak.
الجلسة بعد اقل من ساعه اعتقد بأنني ساذهب لأخبرها بانها ستقوم بها

Ben! bir saatten kısa sürede DNA eşleştirmesi yapabiliriz.
انا، سنحصل على تطابق الحمض النووي في اقل من ساعه

bir saatten az vaktimiz var. Çalışabilirsin.
لدينا أقل من ساعه لذا أعني, من الأفضل أن تعملي

Sakin ol bir saat önce köpekbalıklarını besliyordun.
-لا عليك كنت تربتين على سمكة قرش منذ أقل من ساعه من فضلك..

- Kaynak yapmışlar. Öne oturmak için bir saatten fazla sırada bekledik ve onlar kaynak yapmış.
لقد امضينا اكثر من ساعه ننتظر دورنا بالتحديد للمقدمه وانت تدخلهم قلبنا

Mahkemeye bir saatten az kaldı ve ben donakaldım.
المحاكمة فى أقل من ساعه لقد حصلت على الكود البريدى

Bu durumda bebeğin bir saatten fazla ömrü yok.
اشك بذلك، بهذا المعدل لن تصمد الطفله اكثر من ساعه

Pearl Harbour'dan 3 gün sonra, her ikisi de bir saatten daha az zamanda Japonlar tarafindan batirilir.
فخر البحريه الملكيه اغرقاهما اليابانيون خلال اقل من ساعه

911 ırk şamatası yüzünden bir saatten önce gelemeyeceklerini söylüyor.
الطوارئ يقولون بأن الأمر سيحتاج لأكثر من ساعه بسبب نزاع عنصري

Umurumda çünkü çok sıcak bir gece ve bir saatten fazladır dışarıda kavruluyorum ve siz angutların yaptığı tek şey bu.
إننى أهتم لأنها ليله حاره و أنا جالس فى الخارج لأكثر من ساعه و كل ما بوسع مؤخرتك الغبيه ف عله هى تلك النتائج

Her şey iyi giderse , bir saatten fazla sürmez.
,اذا مر كل شئ بسلام لا يجب ان تأخذ اكثر من ساعه

Teklifim şöyle, hemen benimle gel ve bir saatten az bir zamanda batı Berlin'de şık bir otelde olalım.
لذا، العرض هو أن تأتين معي الآن وتكونين في فندق أنيق بغرب برلين في أقلّ من ساعه.

Sen de şunu umutma, Sör Fletcher dönmeden önce bir saatten az vaktin var.
ولتتذكري أنتِ بأنه لديكِ أقل من ساعه قبل عودة السيد فليتشر

Ve bir saatten fazla kampta yalnız kaldılar, ...sonra da bir steyşına çarptılar.
وقد تُركوا لوحدهم في مخيم لمده أكثر من ساعه وبعد ذلك صدموا في سياره

Muhtemelen bir saatten az bir sürede olmuş.
هذا حدث ربما .منذ حوالي أقل من ساعه من الان

Benim, bir saatten fazladır seni bekliyorum.
هذه أنا و أنا أنتظر لأكثر من ساعه

bir saatten uzun bir süredir kanını boşaltıyorum.
لقد سحبتُ منكِ الدم لأكثر من ساعه

Onu bir saat önce bıraktığımda üzerinde bir Ralp Lauren vardı.
تركته من ساعه لابسا رباط عنق آخر

Yaklaşık bir saat önce 37.8 dereceden azdı.
لقد كانت أقل من 100 منذ أقل من ساعه

bir saat önce burada olmaları gerekiyordu.
كان من المفترض أن يكونوا هنا من ساعه