| Ben emekli olduğumda yerime birçok üst düzey yetkili gelecektir. | Open Subtitles | اليوم الّذي أتقاعد فيه الكثير من كبار المسؤولين سوف يأتون، |
| Birçok üst düzey devlet görevlisi, günlük temel şeyler için bile yalan söylüyorlar, ve hala ofislerinde oturmaya devam ediyorlar. | Open Subtitles | العديد من كبار المسئولين الحكوميين يستخدمون الخداع بشكل يومي ولا يزالون في مناصبهم |
| kıdemli Çin liderlerinin Büyük bir çoğunluğu zirveye giden yol için çalışıp yarıştılar. | TED | الغالبية العظمى من كبار القادة الصينيين عملوا وتنافسوا للوصول للقمة. |
| - Büyük hayranınız. - Keith'e bayılıyoruz. | Open Subtitles | من كبار المعجبين إننا نحب "كيث |
| Bay Lambert en büyük ortak olarak size işle ilgili talimatları verdi mi? | Open Subtitles | هل السيد لامبرت من كبار الشركاء يعطيك أي تعليمات فيما يتعلق بوظيفتى؟ |
| Yüksek lisansımı yaparken, büyük annemin yaptığım işi yaşça Büyük bir tanıdığına anlattığını duyma şansı yakaladım. | TED | حين كنت طالب دراسات عليا، سمعتُ جدتي بالصدفة تشرح لأحدى صديقاتها من كبار السن وظيفتي التي أعيش عليها. |
| Aslında üç yıldır senin Büyük bir hayranınım. | Open Subtitles | صدقا، أنا من كبار معجبيك وذلك منذ ثلاث سنوات |
| İki üst düzey yöneticimizle hatıra fotoğrafı istiyorlar. | Open Subtitles | انهم يريدون صورة تذكارية مع دينا اثنين من كبار إإكسكس. |
| üst düzey yöneticiler, bulundukları konumlara nasıl geldi biliyor musunuz? | Open Subtitles | كل واحد من كبار التنفيذين هؤلاء هل تعرف كيف وصلوا إلي مكانتهُم؟ |
| Peki, bizim çokça planlanmış üst düzey dernek toplantılarımız ek olarak ta halk mitinglerimiz var. | Open Subtitles | لدينا ترتيبات مع عدد من كبار الممولين بالإضافة إلى الظهور العام |
| üst düzey GHLK liderlerimizden birkaçı bizimle olacak bu sefer çünkü burada olmamız umduğumuzdan biraz daha uzun sürecek. | Open Subtitles | بعض من كبار قادتنا سينضمون إلينا هذه المرة حيث أننا سنظل هنا وقتًا أطول من المتوقع. |
| İki üst düzey Ukraynalı çete üyesi şehir merkezindeki bir hamamda öldürüldü. | Open Subtitles | اثنين من كبار رجال العصابات الأوكرانية أُعدموا للتّو في حمام منزلي بأحد أرجاء المدينة |
| Dr. Hoke kıdemli çalışanlarımızdandı. | Open Subtitles | اه , وكان الدكتور هوك واحد من كبار الباحثين لدينا. |
| ADALET BAKANLIĞI 2010 ortalarından bu yana, tek bir kıdemli malî yönetici yargılanmadı, hatta tutuklanmadı bile. | Open Subtitles | و حتى منتصف 2010 لم يتم تجريم أى من كبار المديرين الاقتصاديين |
| İsterseniz, kıdemli danışmanlarımızdan birini ayarlamaya çalışabilirim. | Open Subtitles | إذا أردت، يمكنني ترتيب موعد لك مع واحد من كبار المستشارين. |
| - Büyük hayranlarınız. - Teknoloji... | Open Subtitles | من كبار المعجبين تكنولوجيا |
| - Buna eminim. Keith'e bayılırız. - Büyük hayranlarıyız. | Open Subtitles | إننا نحب "كيث من كبار معجبيه |
| - Büyük hayranınız. | Open Subtitles | -إنّي من كبار المُعجبين بكَ . |
| Kendine neyin olduğumu soruyorsan, ben en büyük hayranınım. | Open Subtitles | إن كنت تسأل نفسك، من أكون لك سأجيبك بكل بساطة، بأنني من كبار المعجبين بك. |
| Valinin en büyük destekçileri falan mı? | Open Subtitles | هل هم من كبار المساهمين للحملة الإنتخابية للمحافظ, أم ماذا؟ |
| en büyük hissedar olmak ve başkandan sınırsız koruma görmek. | Open Subtitles | تسجيله كواحد من كبار مالكي الاسهم و الحصول على حماية ليس لها حد من الرئيسة |
| Yani böyle dergilerin Büyük bir hayranı olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لذا لا أعتقد بأنه من كبار مشجِّعي مجلّات الراشدين |
| Büyük bir bilim-kurgu hayranı da olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | كنت قد سمعت أيضاً أنه كان من كبار المعجبين بالخيال العلمي. |
| Jenny, Adele senin büyük hayranın. | Open Subtitles | " جيني " " أوديل " من كبار معجبيك |