| O zaman resim yeteneği annesinden geçmiş olmalı. | Open Subtitles | اذا من الممكن انها حصلت على مواهبها الفنيه من والدتها |
| Millet, o dükkan Nicole Seavers'e geçen yıl ölen annesinden mirasmış. | Open Subtitles | أنتم يا رفاق,أنتم يا رفاق نيكول سيفرز ورثت محل بيع الزهور من والدتها التي توفيت قبل عام. |
| Kızınız öldüğünde, annesinden aldığı bir mektup taşıyordu. | Open Subtitles | كانت إبنتك تحمل رسالة من والدتها عند وفاتها |
| Şimdi, Annesi tarafından ihanete uğramış hissediyor ve kendisine yapılanları seyretmekten aşırı derecede haz alıyor. | Open Subtitles | لقد شعرت بالخيانة من والدتها والآن تشعر بشعور سادي مبهج متطرف في مشاهدة نفس ما حدث لها |
| Pekala, bakın, Rebecca, bu sene annesinin yanında olmak istiyor, | Open Subtitles | إسمعوا "ربيكا" أصبحت مُقربه من والدتها هذه السنه |
| Evet, elleri ayakları yerinde ve annesinden bile daha güzel olacak. | Open Subtitles | نعم ، و لديها كل شيء بخير و ستكون أكثر جمالا من والدتها |
| Sesi biraz tizdir. annesinden almış. | Open Subtitles | انها فقط حادة لقد حصلت على هذا من والدتها |
| Tanrı bana onu annesinden kurtarman gerektiğini gösterdi. | Open Subtitles | برز لي القدير أنه عليك أن تحرمها من والدتها |
| Bu, annesinden öğrenmesi gereken bir şey. | Open Subtitles | شئ كان يجب أن تتعلّمه من والدتها |
| Yüzde 95'i annesinden geçmiş olmalı. | Open Subtitles | لابُد وان 95% منها . قادمة من والدتها ! وأنا مُمتن لهذا |
| Bir ay önce, annesinden bir kolye çaldı. | Open Subtitles | لقد سرقت قلادة من والدتها قبل شهر. |
| Gerçi her kızın annesinden isteyeceği bir şey de değil. | Open Subtitles | هذا ماقد تريده كل فتاة من والدتها |
| Bizi korumaya çalıştığını söyledi. annesinden. | Open Subtitles | قالت أنّها تحاول حمايتنا، من والدتها. |
| Anneme de annesinden kalmış. | Open Subtitles | حصلت أمي عليه من والدتها |
| Blair entrika düzenlemeyi annesinden öğrendi. | Open Subtitles | بلير تعلمت الخطط من والدتها |
| Yani Grace Cutler, kabiliyetini annesinden almamış. | Open Subtitles | لذا (جريس كاتلر) لم ترث سحراً من والدتها |
| Hey, gönderdiğiniz kağıdın, annesinden Portia Frampton'a yazılmış bir mektup olduğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | مرحباً، الورقة التي أرسلتها لي، إتضح أنّها رسالة لـ(بورشيا فرامبتون) من والدتها |
| Annesi tarafından yazılan belgede yaşı görülebilmektedir. | Open Subtitles | كما يوجد في هذه الشكوى المقدمة من والدتها طلب الوصاية |
| Annesi İsveçli. | Open Subtitles | إنه من والدتها إنها من السويد. |
| Yok canım, baksanıza annesinin kopyası. | Open Subtitles | لا ، إنها صورة طبق الاصل من والدتها. |
| O annesinin duygusuzluğundan on kat daha kibar ve Annesi neredeyse bir kabalık timsali! | Open Subtitles | و هي ألطف بعشر المرات من والدتها الفظة كم هي مجبولة بالقسوة! |