| Bize, göçmen olduğumuz için baskı yapmak istiyorsanız, kanunları biliyoruz. | Open Subtitles | سيدي, إذا كنت تحاول إبتزازنا كوننا مهاجرين, نحن نعرف القانون |
| - Şehirdeki her dört kişiden üçünün göçmen olduğu söyleniyor. | Open Subtitles | يقولون بان ثلاثة من أربعة أشخاص في هذه المدينة مهاجرين. |
| göçmen olduğumuz için bizden rüşvet almaya çalışıyorsanız kanunu biliyoruz. | Open Subtitles | سيدي, إذا كنت تحاول إبتزازنا كوننا مهاجرين, نحن نعرف القانون |
| Sen eyaletteki hızla artan göçmenlerin başındaki adamsın ülkedeki olmasa bile. | Open Subtitles | أن على رأس أسرع مهاجرين يزدادون نمواَ في الولاية عداك عن البلاد |
| Bu aynı zamanda mülteciler, göçmenler ve haklarını kaybedenlere ses olanlar üzerinden yürütülen küresel tartışmalarda neyin eksik kaldığına da işaret ediyor. | TED | لكن هذا يدل أيضًا عن ما يكون غالبًا مفقودًا في الجدل العالمي حول اللاجئين، مهاجرين شرعيين وغير شرعيين، صوت المحرومين. |
| Esty'nin ailesi göçmendi. | Open Subtitles | كنت ان المساعد والدا أستي كانو مهاجرين |
| Çünkü ben gezerken hiç göçmen veya mülteciye rastlamadım. | TED | لأنه أثناء تجولي لم أصادف أي مهاجرين أو لاجئين. |
| Diğer ülkelerin aksine nüfusunun yerini göçmen işçilerle de geri getiremedi. | TED | وعلى خلاف البلدان الأخرى، لم تكن قادرةً على استبدال أعداد سكّانها من خلال عمّال مهاجرين. |
| Bırak endişelenmeyi. Bu bir göçmen gemisiydi, bizimkilerden biri değil. | Open Subtitles | لا تفزعي على أولادك، إنها سفينة مهاجرين ليست واحدة من سفننا |
| Ama o zengin, bizse göçmen garibanlar olduğumuz için polis tutanak bile tutmadı. | Open Subtitles | لكن لأنه كان غنياً ، و كنا نحن مهاجرين لم تقم الشرطة و لا حتى بكتابة تقرير |
| Bir zamanlar hepimizin göçmen olduğunu hatırlatmak isterim. | Open Subtitles | انا فقط اذكركم أننا في مرة من المرات كنا مهاجرين |
| Çoğu bu şekilde yasa dışı göçmen haline geliyor. | Open Subtitles | لهذا السبب أغلبهم أصبحوا مهاجرين غير شرعيون |
| göçmenlerin toplumun bir parçası olmalarına izin verilmesin demiyorum... | Open Subtitles | أنا لا أقول أن لا نسمح لهم بأن يشاركوا في وسائل معينة تفضي إلى أن يكونوا مهاجرين قانونيين |
| Başkan Yardımcısının, 5 yıldan fazla süredir ülkede bulunan gayrimeşru göçmenlerin dokunulmazlık hakkına muhalif olacağına dair bir anlaşma önerebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا عْرضَ إلتزام نائب الرئيس بمعارضة أي مهاجرين غير شرعيين والذين هم هنا لأكثر مِنْ خمس سَنَواتِ. |
| Ama hala ortalıkta yoklar. Bu arada kaçak göçmenler tüm bu işleri yapıyorlar, ama ortada hiç robot yok. | TED | إلا أنهم ليسو هنا بينما، لدينا مهاجرين غير شرعيين يقومون بكل العمل ولكن لا يوجد أس آليين |
| Ailem... ailem göçmendi. | Open Subtitles | والديَ كان مهاجرين |
| Otlakları takip ederek, çünkü yaşamları buna uyarlanmıştı, doğuya göç ettiler. | TED | مهاجرين شرقا عبر الأراضي العشبية لأنها كانت ملائمة لهم ولطريقة حياتهم، |
| Rus göçmeni olan ailesi 14 yaşına geldiğinde evden kovmuş. | Open Subtitles | والديها مهاجرين روس طردوها من المنزل بعمر 14 عاماً |
| Çoğu kişi bu davayı geçen yıl dört göçmenin elde hiç delil olmamasına rağmen suçlu bulundukları davaya benzetiyor. | Open Subtitles | في العام الماضي أربعة مهاجرين تمإدانتهمبإعتداء... مع أنهم لم يتأكدوا من الفاعل! |
| Büyük işler yapıyor. İnsan göçmenlere yardım ediyor. | Open Subtitles | يعمل الوزن الثقيل يُساعدُ مهاجرين إنسانيينَ. |
| Ama şimdi tüm susuz göçmenlerle birlikte bu kum denizinde... bir mavilik bulmaları gerekiyor. | Open Subtitles | الى أوروبا, لكن الان, عطشى ومثلهم مهاجرين غيرهم, بحاجه للعثور على بقعه زرقاء في هذا الرمل البحري. |
| O toplulukta, yeşil kartı olmayan göçmenleriz. | Open Subtitles | ln تلك الجاليةِ، نحن مهاجرين بدون بطاقاتِ خضراءِ. |
| Muhtemelen Venezuela'dan son gelen göçmenlerden. | Open Subtitles | من المحتمل أن يكونا مهاجرين حديثين من فنزويلا |
| Şimdi ölmüş olan göçmenleri işe almış bir şirkette çalışıyordun! | Open Subtitles | كنت تعمل في شـركة جميعهم مهاجرين غير شرعيين وجميعهم قتلى |
| göçmenlerdi ve kimse onlara evin tarihinden bahsetmedi. | Open Subtitles | كانوا مهاجرين ولم يخبرهم احد عن تاريخ المنزل |