O zamanlar boks yeteneklerimi birilerini dövüp onlardan para almak için kullanıyordum. | Open Subtitles | حينها اعتدتُ على استخدام مهارتي تلك في تحطيم الأشياء.. وأخذ أموال الناس. |
Mahkemede poker yeteneklerimi kullanabilirmişim. | Open Subtitles | أن علي أن استخدم مهارتي في البوكر في المحكمة |
- Son yediğimizden beri aşçılık yeteneklerim konusunda iyi bir otoriteye sahip oldum. | Open Subtitles | يجب أن تصدقني أن مهارتي الطبخية قد تقدمت كثيراً منذ آخر مرة أكلنا بها |
Uçuş yeteneklerim sayesinde senin ve arkadaşlarının hayatlarının kurtulmasının üzerinden çok geçmedi. | Open Subtitles | منذ زمن ليس ببعيد مهارتي في الطيران أنقذتك أنت ورفاقك |
- Birçok vasfım var. Birincisi: Küçük dikişlerdeki yeteneğim. | Open Subtitles | كفائاتي عديدة أولاً، مهارتي في القطب الصغيرة |
becerilerim Dr Jackson'la kıyaslanmaz, fakat Eskiler'in yazılarını, anlayacak kadar biliyorum. | Open Subtitles | مهارتي ربما لايمكن مقارنتها "مع "د,جاكسون لكن على مر سنوات أكتسبت الفهم المناسب لكتابات القدماء |
Görünüşe göre biraz paslanmışım. | Open Subtitles | تماما كما كنت أظن، مهارتي أصبحت ضعيفة |
"Eski ve iğrenç mahallendeki ayak takımı tarafından rahatsız edilmeden kocaman bahçemde futbol becerilerimi alıştırma yapabilmek." | Open Subtitles | لتكوني قادرة على مزاولة مهارتي الكروية، في باحة بيتي الضخمة بدون أن يزعجني من الدهماء في حيّك القديم المقزز. |
Sanırım annemin üstsüz olması, sıra yeteneklerimden daha çok iş görüyormuş. | Open Subtitles | أعتقد أنّ أمّي كونها عارية الصّدر كان له الكثير من مهارتي ممّ ظننتُ. |
Kimse yeteneklerimi kullanmadığındandır. | Open Subtitles | هذا بسبب أنه لا يوجد أحد يستغل مهارتي أبدًا |
Tamam, şimdi canımı sıkıyorsun işte dövüşme yeteneklerimi savunmak için bile olsa seninle tartışmayacağım ki şunu belirteyim: | Open Subtitles | والآن أنت تستفزني لذلك لن آبه لما تقول. لن أدافع حتى عن مهارتي بالقتال والتي تفوقك بشكل خارق. |
İşletmemizi, bu şirketi ve liderlik yeteneklerimi kötü gösteriyor. | Open Subtitles | ينعكس بالسلب على المحل، هذه الشركة و مهارتي القيادية |
Annemin, tam da, o minibüste iyi bir anlaşma kaptığını düşündüğünü biliyorum ama aslında annem, benden kim şüphelenirse şüphelensin, beklentilere karşı çıkmam ve yeteneklerimi öz güvenle göstermeme izin veriyordu. | TED | أنا أعرف أن أمي كانت تعتقد أنها ربحت صفقة جيدة بحصولها على سيارة عائلية إلا أن ما كانت تفعله حقاً هو منحي الإذن لمجابهة التوقعات وأن أظهر بكل ثقة مهارتي بغض النظر عن من يشك بي |
Çünkü normalde balık tutma yeteneklerim, denizden yeni çıkmış gibidir. | Open Subtitles | لأنني لا أشك في مهارتي في الصيد |
Ayak uydurma yeteneklerim daha yeni gelişiyorlar. | Open Subtitles | مهارتي في المجاراة لم تكتمل بعد |
yeteneklerim zayıfladıysa, yaşamanın ne anlamı var ki? | Open Subtitles | إنّ كانت مهارتي ضعيفة... ما المغزى من الحياة؟ |
Yaşam Puanı otomatik iyileştirme yeteneğim 10 saniyede 600 puan yeniliyor. | Open Subtitles | مهارتي في الشفاء أثناء القتال تتجدد أتوماتيكياً بواقع 600 نقطة خلال 10 ثوانٍ |
Tek yeteneğim parti düzenlemek. | Open Subtitles | مهارتي الوحيدة هي التخطيط لإقامة الحفلات |
Hayır ben değil. Benim cazibe yeteneğim yoğurları bedavaya aldı. | Open Subtitles | لا، مهارتي في الإغراء هي من جلبت لك "فرويو" مجانا. |
Ebeveynlik becerilerim sorgulanacak. | Open Subtitles | و مهارتي الأمومية ستكون في محضر الأسئلة |
Erkek kardeşimi öldürdüğümden beri biraz paslanmışım. | Open Subtitles | "فقدتُ مهارتي قليلاً مذ قتلتُ أخي" |
Ama Meereen'de becerilerimi uygulayamıyorum. | Open Subtitles | ولكن هنا في (ميرين) لا استطيع إكمال مهارتي |
yeteneklerimden bahsetmeyi unuttun. | Open Subtitles | مهارتي في لعبة"بطل الغيتار" |