| O zamanlar olduğum kişiden çok mutlu değildim, bu yüzden hep bir kaçış aradım. | TED | لم أكن راضيًا عن نفسي حقًا تلك الفترة، لذلك كنت دوماً أبحث عن مهرب من واقعي |
| Bu durumdan tek kaçış yolu uyumaktı. | Open Subtitles | كونك واقع تحت هذا الضغط لا يعود أمامك مهرب إلا أن تخلد للنوم |
| James Leatherby, eski SAS komandosu, uyuşturucu kaçakçısı ve kara paracı. | Open Subtitles | جيمس ليثربي عميل اس اي اس سابق مهرب مخدرات، والأموال القذرة. |
| İsmi Arturro Marquez imiş, Arjantinli küçük çapta bir kaçakçı. | Open Subtitles | اسمه ارتوروا مارتييز مهرب بضائع صغير من الارجنتين |
| Ne uyuşturucu ne de kaçak mal yok. | Open Subtitles | لا مخدرات ولا شيء مهرب ليس لدينا شيء |
| Eğer çıkışı bulsaydın bile Kaçacak yer yoktu. | Open Subtitles | حتّى لو وجدتَ طريقك إلى خارج البرج فلا مهرب ممّا خلفه |
| kaçış ve macera arayan toy bir romantikti. | Open Subtitles | لقد كانت غير ناضجة عاطفياً تبحث عن مهرب ومغامرة |
| Sana kibarca gülümseyecekler ve nazikçe bir kaçış yolu arayacaklar. | Open Subtitles | سَيَبتسمونَبشكلمؤدّب، و يبحثون عن مهرب من الأمر. |
| kaçış olmadığını görüyorum, gerçeği söyleyeceğim. | Open Subtitles | يمكنني أن أرى أنه لا يوجد مهرب, ويجب أن أخبرك بالحقيقة |
| Tamam, bu biraz gizli bir iş ama annelerimden biri ufak bir kaçış noktası arıyor olabilir. | Open Subtitles | ولكن واحدة من أمّاي تبحث عن مهرب لذا أنا من يقوم بالبحث |
| Gün gelecek seni bunun için affedeceğim. Ancak benden kaçış olmadığını hiçbir zaman aklından çıkaramayacaksın. | Open Subtitles | سأسامحك على هذا في النهاية، لكن لا تنسي أنّه لا مهرب منّي |
| Ben dünyanın her yerine gittim. Bizim gibi adamlardan kaçış yok. | Open Subtitles | لقد تجولت العالم أجمعه، لا يوجد مهرب من رجال مثلنا |
| Sivil koruma generali, uyuşturucu kaçakçısı ve İtalyan mafyasının üyesi. | Open Subtitles | لواء من الحرس الوطني، مهرب مخدرات وعضو من المافيا اﻹيطالية |
| Geçen hafta, bir insan kaçakçısı, ben ve 14 kişiyi bir kamyonun arkasında, sınırdan geçirdi. | Open Subtitles | الأسبوع الماضي، مهرب قام بتهريب 15 شخص منا عبر الحدود في الجزء الخلفي من الشاحنة |
| O yerel bir balıkçı ,bir uyuşturucu kaçakçısı yada herhangibiri olabilir. | Open Subtitles | يمكن إن يكون صيّاد محلي أو مهرب مخدرات,أو أي شخص |
| İki Amerikalı kızın hayatı, adi bir kaçakçı ve açgözlü bir polis tarafından mahvediliyor. | Open Subtitles | فتاتان أمريكيتان، دمرت حياتهم من قبل مهرب مخدرات رخيص و شرطي فاسد جشع ... يضعه في جيبه |
| "Eski paralı asker ve kaçakçı Daniel Archer'ın Sierra Leone'de tutuklanması" | Open Subtitles | اعتقل مهرب الماس على الحدود الليبريه |
| Maria Parsonetti bize geldi, uyuşturucu bağımlısı bir kaçak olarak. | Open Subtitles | تعالي الينا يا ماريا مهرب مخدرات هرب |
| Tüm şehir kapatıldı, Kaçacak yer yok. | Open Subtitles | تمّ إغلاق المدينة مسبقاً لنْ يكون هنالكَ مهرب |
| Ona asla zarar vermez. Polis onları bulur ve çıkış yolu kalmazsa zarar verecektir. | Open Subtitles | إن عثرت عليهم الشرطة ولم يكن هناك من مهرب فسيؤذيها |
| Tanrı, kaçışı olmayan bir durum yaratarak bize acı çektiriyorsa... o zaman elimizden geldiğince ilkelerimize asılabiliriz. | Open Subtitles | فإذا أراد أن يضعنا فى موقفٍ لا مهرب منه فلنا أن نُعمِل العقل قدر طاقتنا |
| Sadece her zaman zenci olmak istediğimden ya da kendimden kaçmak istediğimden değil, ki bunun da artık eskidiğinden eminim. | Open Subtitles | وهذا ليس لأني أردت دائما أن أكون أسود البشرة أو لأنه مهرب جيد من كوني نفسي والتي تشيخ بسرعة الآن |
| Sıradan bir uyuşturucu satıcısı olmaktan çok memnunken bunu bulduğumuzda altına yapacaktı neredeyse. | Open Subtitles | كان سعيدًا بكونه مهرب مخدرآت أقترب على تبليل نفسه، عندما وجدنا هذا. |
| kaçakçının biri. Ne dersin Frescia? | Open Subtitles | إنه مهرب مخدرات ,ماذا تقصد يا فريسيا ؟ |
| Joe bir uyuşturucu kaçakçısıydı 70'li yılların büyük kısmını Raiford cezaevinde geçirdi | Open Subtitles | جو كان مهرب مخدرات كبير قضى فترة السبعينات في سجن إعادة التأهيل ريفورد |
| Cuma öğleden sonra Air Force One'ın yola çıkışı, bir uçağın kalkmasından çok... içinde yeni yemin etmiş Başkanla birlikte bir kaçışa benziyordu. | Open Subtitles | رحيل سلاح الجو الأول بعد ظهر الجمعة تم سريعاً كما وكأنه مهرب تزامن ذلك مع حلف الرئيس الجديد اليمين |
| Bunu duydun mu, Beau? İçki taciri yasaları bilmediğini söylüyor. | Open Subtitles | مهرب الخمور الكبير . يدّعى أنه لا يعرف القانون |
| Latin silah kaçakçısını mı korumaya çalışıyordun? | Open Subtitles | كنت تحاول مساعدة مهرب الأسلحة الإسباني ؟ |
| 2 gün önce buradan biri, gözlem listesindeki bir silah satıcısıyla iletişime geçti. | Open Subtitles | منذ يومان مضو، أحدهم هنا ربط اتصال مع مهرب أسلحة كنا نراقبه |