Balkondan atlayacak kadın profiline tıpa tıp uyuyorsun. | Open Subtitles | لأنك طابقت مواصفات المرأة التي قفزت من الشرفة هناك |
Başkalarının teknik özellikleri ve düzenleyici en iyi uygulamaları içerecek tesisleri tasarlamalarına ve inşa etmelerine yardımcı olacak bir tasarım aracı oluşturuyoruz. | TED | نحن نقوم بإنشاء أدوات تصميم تساعد الآخرين على تصميم وبناء منشآت تحوي مواصفات فنية وأفضل الممارسات التنظيمية. |
Bir saç stilisti sapığımızın tarifine uyan bir kadın tarafından saldırıya uğramış. | Open Subtitles | مصففة شعر تمت مهاجمتها من قبل امرأة تطابق مواصفات مطاردتنا بالليلة الماضية. |
1950'den beri üretilen bütün uçakların, özelliklerini sayabilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أعطيك مواصفات كل الطائرات المحلية منذ 1950 |
Size sadece bir tarif vermek istiyorum belki tanıdık gelir. | Open Subtitles | اريد ان اعطيك مواصفات شخص وحاولي تذكر ان كان مألوفا |
En sonunda onu ideal Stepford kadınının özelliklerine göre programlarız... ve işte! | Open Subtitles | واخيرا نقوم بتحسينها من أجل أن تطابق مواصفات زوجات ستيبفورد و |
Tek sorun, Amy'nin adamın kurbanlarının profiline uymamasıydı, değil mi? | Open Subtitles | هنالك مشكلة واحدة بالطبع ايمي لا تتناسب مع مواصفات ضحيته أهيَّ؟ |
Beğendiğiniz seçmen profiline sahip ve 50,000'den fazla nüfusu olan şehirler. | Open Subtitles | كل المدنة تزيد عن 50 ألفاً مع مواصفات مصوتين أقوى في صالحك |
Koronavirüsleri özel bir virüs alt kümesi ve virüs olarak bazı eşsiz özellikleri var. | TED | وفيروسات كورونا هي مصفوفة من الفيروسات، ولها، كفيروسات، مواصفات فريدة. |
Müşterinin ekibi, arabanın bilgisayarıyla ilgili özellikleri Graiman'ın disklerinden elde etmeyi başarmış. | Open Subtitles | لقد تمكن فريق العملاء من تحديد مواصفات كمبيوتر السيارة من أقراص جرايمان الصلبة |
Peki ya Linea'nın tarifine uyan yaşlı kadın cesedi? | Open Subtitles | و ماذا عن الجثة التي وجدوها تنطبق عليها مواصفات لانيا ؟ |
Bir Amerikan denizaltısı karınızın tarifine uyan bir kadını kurtarmış. | Open Subtitles | أن إمرأة تنطبق عليها مواصفات زوجتك الأولى تم العثور عليها بواسطة غواصة أمريكية |
- Güvenlik raporunu sadece oyuncağın özelliklerini öğrenmek için istedim. | Open Subtitles | السبب وراءَ هذا هو أنني أجريتُ إختباراً للسلامه. للحصول على مواصفات اللُّعبه. |
tarif dün Centretown Sığınma Evi'ne başvuran iki kadınla uyuyor. | Open Subtitles | ربما، مواصفات تطابق امرأتان دخلتا ملجأ مركز البلدة، يوم أمس |
Onları sadece Xrt teknik özelliklerine uyarlamamız gerekiyor. | Open Subtitles | نحن فقط نحتاج لتكييفهم مع مواصفات الوحدة |
Çok içkili bir adam Cardiff yakınlarında birini ezdiğini itiraf etmiş. tarifi Eugene'e uyuyor... | Open Subtitles | واعترف رجل سكير جداً بأنه قد صدم شخص يطابق مواصفات يوجين قرب كارديف |
Bir sürü kısa atımla LIDAR sistemi hızlıca detaylı bir Profil çıkarıyor. | TED | وفي ظل النبضات القصيرة، يعطي نظام الليدار سريعًا مجموعة مواصفات أساسية مفصلة. |
Manitoba'ya arabanın eşkalini gönderdik. | Open Subtitles | أرسلنا مواصفات السيارة لكل التقاطعات من هنا حتى "مانيتوبا" |
Bakalım maktulün eşkâline uyan birini hatırlayan var mı? | Open Subtitles | سأتحقق إن كان أحد ما هناك يتذكر رؤية رجل يطابق مواصفات ضحيتنا. |
Gerekli bazı özellikler var seksüel anlamda. | Open Subtitles | حسناً ، يوجد بعض المواصفات الخاصة مواصفات جنسية |
Adamlardan biri şüpheli tanımına uyuyor. | Open Subtitles | وأحدهما مواصفاته تطابق مواصفات المشتبه به |
Bulduğumuz sağlık dosyasında tam olarak bu özelliklere sahip olduğu yazıyor. | Open Subtitles | وجدنا ملفه الطبي .. وهذه هي مواصفات " آورباك " بالتمام |
Çok düşük bir yenilik standardı var, herkes her şeyi tescilletebiliyor. | TED | مواصفات حداثة متدنية جدا، أي شخص يمكن أن يسجل أية شيء. |