| Ama oğlunu düşünün: babasını sürgün eden ülkeyi savunan bir ABD vatandaşı. | TED | لكن فكّر في ابنه: مواطن أميركي يدافع عن البلد التي نفت أبيه. |
| Eğer bu bayan bir Amerikan vatandaşı ile evlenirse Amerika'ya girişinde problem yaşamayacaktır. | Open Subtitles | اذا بسيدة متزوجة من مواطن امريكى لن يكون لديها صعوبة في دخول امريكا |
| İyi haberler bu kadar. vatandaş'tan bir mektup daha geldi. | Open Subtitles | لدينا الكثير من الاخبار الجيده وصلتنا رساله اخرى من مواطن |
| İyi haberler bu kadar. vatandaş'tan bir mektup daha geldi. | Open Subtitles | لدينا الكثير من الاخبار الجيده وصلتنا رساله اخرى من مواطن |
| Bunu ödeyeceksin, p...ç herif! Ben Amerika Birleşik Devletleri... - ...vatandaşıyım. | Open Subtitles | ستدفع ثمن هذا أيها الوغد، إني مواطن من الولايات المتحدة الأمريكية |
| Polis değilim, sadece kişisel güvenliğini düşünen sıradan bir vatandaşım, tamam mı? | Open Subtitles | أنا لست شرطياً، أنا مجرد مواطن عادي قلق على سلامته الشخصية، حسناً؟ |
| Belki, ama Seyit Ali ülkenin vatandaşı. Terörist şebekesini oradan işletiyor. | Open Subtitles | ربما ولكن علي مواطن في بلدك ويدير خليته الإرهابية من هناك |
| Lütfen Marsilya polis memurunu öldürme suçundan aranan Amerikan vatandaşı... | Open Subtitles | رجاءًا مواطن أمريكي مطلوب القبض عليه لقتله لضابط شرطة فرنسي |
| Alim, Yahudi, Roma vatandaşı, Ferisi, Kudüs'ün ulu tapınağının muhafızı. | Open Subtitles | عالم, يهودي مواطن روماني, منافق مدافع عن المعبد الكبير بالقدس |
| etnik olarak Yemenli, Amerikan vatandaşı, halen Yemen'de saklanıyor, Nijeryalı bir kişiden esinleniyor, Nijerya ulusal bankası müdürünün oğlu. | TED | كمواطن أمريكي ، من أصول يمنية ، مختبئ حالياً فى اليمن ، الذي قام بإلهام مواطن نيجيري ، إبن مدير البنك الوطني النيجيري. |
| Mirageman'in yokluğunda sade vatandaş Psued-Robin onun yerini almaya karar vermiş. | Open Subtitles | بسبب غياب الرجل السراب مواطن يدعى شبه روبين قرر أخذ مكانه |
| Sıradan bir vatandaş gibi geldi ve prosedürel sorular sordu. | Open Subtitles | لقد اتى الى كأنه مواطن عادى وبدأ فى طرح الأسئلة |
| Biliyor musun, bana kendimi ikinci sınıf vatandaş gibi hissettirme konusunda inanılmaz yeteneklisin. | Open Subtitles | أتعرفين ، لديك موهبة رائعة في جعلي أشعر أني مواطن من الدرجة الثانية |
| Her vatandaş her zaman Büyük Lider'in rozetini takıyor. | TED | ويرتدي كل مواطن شارة تحمل صورته في جميع الاوقات. |
| Ben de ABD vatandaşıyım. | TED | رجل: إنّه ليس عنك. راموس: أنا مواطن أمريكي مثلك. |
| Ben İran'da doğdum, ama şu an Amerika vatandaşıyım, yani Amerikan pasaportum var, yani seyahat özgürlüğüm var. | TED | ولكنّي ولدت في إيران ، أنا الآن مواطن أمريكي ، وهذا يعني أنّ لديّ جواز سفر أمريكي، أي أنّني أستطيع السفر. |
| Bazen bu hediyeler silah olur. Hepsine ruhsat çıkartırım. Yasalara bağlı bir vatandaşım. | Open Subtitles | و أحياناً تكون هذه الهدايا أسلحة فأستخرج لها تصريحاً، فأنا مواطن يمتثل للقوانين |
| Bu her vatandaşın ve seçmenin kendisine sorması gereken bir sorudur. | TED | وهذا شيء يجب على كل مواطن و ناخب أن يسأله لنفسه. |
| sivil bir Amerikan vatandaşı hakkındaki FBI dosyalarını sana vermemi mi istiyorsun? | Open Subtitles | أنت تطلب منى أن أعطيك ملفات ...من المباحث الفيدراليه عن مواطن أمريكى؟ |
| Fransa'da yurttaş senatosu için bir kampanya mevcut, İskoçya'da bir başka kampanya ve tabii ki burada, Macaristan'da bu yapılabilir. | TED | هناك حملة لبناء مجلس شيوخ مواطن في فرنسا وحملة أخرى في اسكتلندا، ويمكن، بطبيعة الحال، القيام بها هنا في المجر. |
| Her Çin vatandaşının bir yılda yalnızca hidroelektrik kullanarak iki eve elektrik vermesine yetecek kadar var. | TED | يوجد ما يكفي لكل مواطن صيني لتزويد بيتين بالطاقة في عام واحد من الطاقة الكهرومائية وحدها. |
| Romanya vatandaşısın 32 yaşındasın, iki kere kaçak elektronik malzeme bulundurmaktan tutuklandın. | Open Subtitles | نعرف بأنّك مواطن روماني، بعمر 32 سنة، شحن مرّتين بالإمتلاك إلكترونيات سوق سوداء. |
| Hiçbir şey bunu her bir Çin vatandaşına aylık temettü vermek kadar bu dönüşümü ivmelendiremez. | TED | جيد، مامن شيء يمكنه أن يسرع هذا الانتقال اأثر من إعطاء كل مواطن صيني حصصًا شهرية. |
| Eğer yerel demokrasi yeşerteceksek, bu tamamiyle vatandaşların aktif ve bilgiyle donanmış bir şekilde katılımıyla olacaktır. | TED | إذا أردنا ازدهار ديمقراطيتنا علينا السعي وراء المشاركة والمساهمة الفعّالة لكل مواطن |
| Ve bu gece bizim stüdyolarımızda, sürpriz basın konferansında Birleşik Devletler Başkanı tarafından, bu skandaldaki rolü sebebiyle seçilen Pittsburgh yerlisi Mitchell Henessey var. | Open Subtitles | وفى إستديوهاتنا هنا ، معنا الليله مواطن بيتسبيرج ، ميتشيل هينيسى والذى كان مفاجأة المؤتمر الصحفى |
| Çünkü ben aslında bir sivilim, sevgilim. Ve hep kalbimin sesini dinlerim. | Open Subtitles | لأنى مواطن قلبى , محب ودائماً اتبع قلبى |
| Sen Avrupa'ya son dakikada bilet alan yabancı uyruklu bir vatandaşsın. | Open Subtitles | أنت مواطن أجنبي تشتري تذكرة لأوروبا في أخر الوقت |
| Diğer vatandaşlar gibi, yaptıklarından sen sorumlusun. | Open Subtitles | ويجب أن تتحمل مسئولية أفعالك، كأي مواطن آخر |