Böyle durumlarda insanlar çoğunlukla bebek mi bekliyordu diye sorarlar. | Open Subtitles | فى موقف كهذا يتسأل الناس عن إن كان لديها طفل؟ |
Böyle durumlarda soğukkanlılığını koruyan kadınlara... pek rastlanılmıyor. | Open Subtitles | انا لا التقي الكثير من النساء الذين يمكنهن الحفاظ على رباطة جأشهن في موقف كهذا |
Eğer sana tamamen güvenmeseydim... kendimi asla bu duruma sokmazdım. | Open Subtitles | انا ما كنت اضع نفسى ابدا فى موقف كهذا, لو لم أكن اثق بك تماما |
Ewan, sen olsan bu durumda ne yapardın? | Open Subtitles | ايوان ، كيف يمكنك عادة التعامل مع موقف كهذا ؟ |
Benim pozisyonumda biri tek başına yelken açamaz, Lord Marke. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أُبحر بمفردى فى موقف كهذا يا لورد مارك |
Söyler misiniz bu gibi durumlarda, işlerin iyiye gitmeden önce daha da kötüleşmesini mi beklemeliyiz? | Open Subtitles | أيمكنك أن تقول لي .. في موقف كهذا .. أيجب ان نتوقع ان تسوء الأحوال عما فيه قبل ان تتحسن ؟ |
Böyle bir durumda şöyle düşünüyor olabilirsin "Belki günü ben kurtarabilirim. | Open Subtitles | في موقف كهذا ربما قد تظن أنه يمكنك أن تكون المنقذ |
Böyle durumlarda usulsüzlüğü açığa vuran kişilere para teklif edilebiliyor. | Open Subtitles | قد يوجد هناك أموال لأجل المُبلِّغ في موقف كهذا |
Onunla tanıştım. Karakterli biri. Bu tarz kadınlar Böyle durumlarda öldürülebilir. | Open Subtitles | لقد قابلتها , لديها الم في ضهرها امرأة مثلها يمكن ان تموت في موقف كهذا |
Böyle durumlarda usulsüzlüğü açığa vuran kişilere para teklif edilebiliyor. | Open Subtitles | قد يوجد هناك أموال لأجل المُبلِّغ في موقف كهذا |
Ben.. seni... bu duruma soktuğum için özür dilerim. | Open Subtitles | .. لعلمكِ أنا آسف لأنني وضعتكِ في موقف كهذا |
Ki eğer bu duruma gençken şahit olmuşsanız ben daha 19 yaşındaydım bu kafa karıştırıcı oluyor. | Open Subtitles | وعندما تواجه موقف كهذا وأنت شاب حديث السن فقد كنت فى التاسعة عشر فقط من عمرى وقتها ! كان أمراً مربكاً |
Sessizlik hakkımı kullanıyorum çünkü insanlar bu durumda konuşmak ister. | Open Subtitles | أنا أطالب بحقي في الصمت لأن الأشخاص يحبون التّحدث في موقف كهذا |
Bizim için geçerli değil. En azından bu durumda değil. | Open Subtitles | ذلك لا ينطبق علينا ليس فى موقف كهذا |
Benim pozisyonumda biri tek başına yelken açamaz, Lord Marke. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أُبحر بمفردى فى موقف كهذا يا لورد مارك |
Ve bu gibi durumlarda beni teselli etmeniz gerekir. | Open Subtitles | وفي موقف كهذا عليك أن تواسيني |
Bunun gibi durumlarda, | Open Subtitles | ،في موقف كهذا |
Ciddiyim. Bir sürü insan Böyle bir durumda iğrenebilirdi... | Open Subtitles | أنا جدية، الكثير من الناس قد يتهربوا من موقف كهذا |
Nasıl? Böyle bir durumda orayı burayı araştırmak lazım. | Open Subtitles | ولكن في موقف كهذا علينا ان نتحرى هنا و هناك |
Böyle bir durumda , şöyle yaparsanız, görüyor musunuz? | Open Subtitles | في موقف كهذا, تفعل هذا |