Amansız ateşle yapılan anlaşma bazılarının yaşamasını ve diğerlerinin ölmesini öngörür. | Open Subtitles | ميثاق مصنوع من النار الملتهبة يقتضى البعض أن يعشوا آخرين يموتوا |
Zaten bu hep Faust'cu bir anlaşma değil miydi? | TED | دائما ما كان الأمر بمثابة ميثاق مع الشيطان |
Tamam, tam açıklamam gerekirse burada gebelik anlaşması imzalayacak kimse yok. | Open Subtitles | حسنًا... كل ما الأمر... ليس هُنالك فتيات يصنعون ميثاق ليكونوا حوامل. |
"Ev arkadaşı anlaşması Amerika bayrağı gibidir yere değemez." | Open Subtitles | ميثاق الزمالة مثل العلم الأمريكى لا يمكنك جعله يلمس الأرض |
1682'deki orijinal şehir tüzüğü ve bu tarihi kasa orada sergileniyor. | Open Subtitles | ميثاق المدينة الأصلي من عام 1682 يعُرض هنا بجانب هذه الخزانات التاريخية |
Garanti, üreticiyle aramızda olan kutsal bir anlaşmadır. | Open Subtitles | الكفالة هي ميثاق مقدّس بيننا وبين المُصنِّع. |
Neyi başardılar? Birleşmiş Milletler Sözleşmesi, Bretton Woods kurumları yani Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF), | TED | ميثاق الأمم المتحدة، مؤسسات بريتون وودز، كما انهم يسمى، البنك الدولي، وصندوق النقد الدولي. |
Bundan sonraki anlaşmamız bu şekilde olacak. | Open Subtitles | سيكون هذا ميثاق تسويتنا المُضي قُدماً |
Tesisimizin içinde bir birlikleri var ama ayrı bir tüzük altında çalışıyorlar. Birbirimizle istihbarat veya tutuklu paylaşmıyoruz. | Open Subtitles | لديهم وحدة داخل منشأتنا لكنّهم يعملون تحت ميثاق منفصل، لا نتشارك المعلومات أو السجناء بيننا. |
"Taahhütname" mi? | Open Subtitles | ميثاق"؟" |
Şeytanla yaptığın anlaşma... | Open Subtitles | يجب أن تعترفي الآن بأي ميثاق بينك وبين الشيطان |
Amansız ateşle yapılan anlaşma bazılarının yaşamasını ve diğerlerinin ölmesini öngörür. | Open Subtitles | ميثاق مصنوع من النار الملتهبة يقتضى البعض أن يعشوا |
Ve, şey, biri evliliğin kutsal bağ ve anlaşma olduğunu anlatmaya çalışıyor. | Open Subtitles | وحاول أن تخبر شخصا بأن الزواج ميثاق وعهــــد |
En iyi yanlarından keyif almak için, en kötü yanlarını görmezden gelmeye yönelik, karşılıklı bir suskunluk anlaşması. | Open Subtitles | ثمة ميثاق متبادل غير منطوق بتجاهل الأسوأ في كل منا لكي نستمر في الاستمتاع بالأفضل |
2003 yıIında, 138 yıI sonra, iki aileden 60 kişinin şahitliğinde sembolik bir barış anlaşması imzalandı. | Open Subtitles | فى عام 2003، وبعد مرور مائة وثمانى وثلاثون عاماً" "وُقـّع ميثاق السلام الرمزىّ من قِبل ستون من ذريّة كلتا العائلتين |
Ev arkadaşı anlaşması, bölüm 27, paragraf 5: | Open Subtitles | ميثاق الزمالة، القسم 27 الفقرة الخامسة |
Sen Kappa Rho Pi Howard yaptım aynı yıl, sözü Ancak okul Frat tüzüğü askıya O kaybolduktan sonra yüzden katılmak lazım asla. | Open Subtitles | لكن المدرسة قامت بإعفاء ميثاق الأخوية بعد فقدانه ولم تحصل على الإنضمام |
Hudson's Bay Company'nin tüzüğü, bana, tüm düşmanlara karşı ordu kurma ve savaş açma hakkını veriyor. | Open Subtitles | ميثاق شركة خليج هدسون يخولني لحشد جيوش وشن حروب ضد كافة أعدائها |
Yumruk selamı! - Ne? Yumruk selamı erkeklerin yumrukları arasındaki kutsal bir anlaşmadır. | Open Subtitles | السلام بالقبضه انه ميثاق سري بين الرجال الذين يقومون بها |
1879 Torchwood Kuruluş Sözleşmesi'nde, Hükümdarlığın düşmanı ilan edildiniz. 1879 mu? | Open Subtitles | لقد ذُكر اسمك في الواقع في ميثاق تأسييس تورشوود عام 1879 كعدو للمملكة |
Bir anlaşmamız var, tıpkı sen ve Chuck gibi. | Open Subtitles | (لدينا ميثاق ، مثل الذي ليكِ انتِ و (تشاك روفيس)؟ |
Uymamamız gereken bir tüzük var. | Open Subtitles | لدينا ميثاق علينا اتباعَه |
"Taahhütname" | Open Subtitles | ميثاق" |
Bütün paramı charter hizmetlerine yatırdım. | Open Subtitles | لقد ألقيت بكل شيء أملكه في ميثاق الخدمات أنت تبدو أفضل من الضفادع .في |