| sağa kıvrılan altışar yiv ve setli 9 milimetrelik tabanca kullanılmış. | Open Subtitles | السلاح المستخدم لقتله كان تسعة ميلليمتر ستة جروح في الأسفل والأخاديد وتم ليّ الذراع الأيمن |
| Yakından dokuz milimetrelik polis tabancasıyla vurulmuş. | Open Subtitles | أُصيب بمسدس شرطة 9 ميلليمتر من مسافة قريبة. |
| Bu 1926 model 9 milimetrelik susturuculu bir Luger. | Open Subtitles | هذا سلاح "لوغر" عيار 9 ميلليمتر انتاج 1926 مع كاتم صوت |
| Tamamen aynı fikirdeyim. İki tane 9 mm'lik boş kovan var. | Open Subtitles | أنا أوافقك بشكل كامل، فلدي اثنين من رصاصات التسعة ميلليمتر |
| Kayıp olan tek şey bir 9 mm'lik. | Open Subtitles | الشيء الوحيد المفقود هو المسدس التسعة ميلليمتر |
| Ve 13 mililitrelik çizgiye kadar kırmızı sıcak nitrik asit doldursun. | Open Subtitles | .... و املأه إلى الدرجة 13 ميلليمتر . بحامض النيتريك الأحمر البشرى |
| Ve 13 mililitrelik çizgiye kadar kırmızı sıcak nitrik asit doldursun. | Open Subtitles | .... و املأه إلى الدرجة 13 ميلليمتر . بحامض النيتريك الأحمر البشرى |
| Skleranın üst tarafına 2 -3 milimetrelik.. | Open Subtitles | تحتاج إلى عمل شق بحجم 2 إلى 3 ميلليمتر |
| - Dokuz milimetrelik mermiyi. | Open Subtitles | - رصاصة تسعة ميلليمتر - |
| 9 milimetrelik. | Open Subtitles | تسعة ميلليمتر |
| 9 mm'lik otomatik bir silah kullanılmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنه مسدس 9 ميلليمتر أتوماتيك |
| 12 parmak bağırsağının 15 mm kuzey doğusu. | Open Subtitles | -خمسة عشر ميلليمتر شمال شرق الإثني عشر |