| Alan Milliken cinayeti konusunda, polise yalan söylediğinizi biliyorum. | Open Subtitles | سيدى الرئيس, مع إحترامى لوفاة (ألان ميليكن) لكننى أعرف أنك كذبت على الشرطة |
| Polise, Milliken'ın ölümü sırasında Sherry'nin yanınızda olduğunu söylediniz. | Open Subtitles | أنت اخبرت الشرطة أن (شيرى) كانت معك وقت وفاة (ميليكن) |
| Sherry'nin, Alan Milliken'a gittiğine dair delili var. Ne? | Open Subtitles | لديه دليل أن (شيرى) لم تكن فى منزل (ألان ميليكن) الليلة |
| David, üzgünüm ama Milliken köpeklerinin ayrılmasını durdurmazsa sağlığımıza kavuşamayız. | Open Subtitles | (ديفيد), أنا آسف لكن اذا لم يلغِ (ميليكن) أعمال كلابه هذه فلن نحصل على الرعاية الصحية |
| Milliken'ın karısıyla ilişkim aptalcaydı ve yanlıştı. | Open Subtitles | علاقتى مع زوجة (ميليكن) كانت غبية وخاطئة |
| Fakat bu Milliken'ın beni zorlaması yüzünden olmayacak. | Open Subtitles | لكن لن يكون السبب أن (ميليكن) يلوى ذراعى |
| Eğer Milliken kirli oynamak istiyorsa, kendimizi onun seviyesine düşürmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | اذا كان (ميليكن) يريد لعباً رديئاً... فيجب أن ننزل الى مستواه |
| Sayın Başkan, Alan Milliken'ın ölümü hususunda, yalan söylediğinizi biliyorum. | Open Subtitles | (سيدى الرئيس, مع إحترام وفاة (ألان ميليكن لكننى أعرف أنك كذبت |
| Polise Milliken'ın ölümü sırasında Sherry'nin yanınızda olduğunu söylediniz. | Open Subtitles | اخبرت الشرطة أن (شيرى) كانت معك (وقت وفاة (ميليكن |
| Yani Milliken'la aranda bir çeşit sorun olduğunu mu söylüyorsun? Evet. | Open Subtitles | اذاً تقول أن لديك بعض المشاكل مع (ميليكن)؟ |
| Ama daha sonra David'e, Alan Milliken'a karşı kullanabilecek birşey bulamadığını söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | لكن بعدها اخبرى (ديفيد) أنكِ لم تتمكنى من إيجاد أى شىء يمكنه إستخدامه ضد (ميليكن) |
| Ama, Sherry, Alan Milliken'ın ne kadar tehlikeli olabileceğini unutma. | Open Subtitles | لكن يا (شيرى), لا تنسِ كم قد يكون (ألان ميليكن) خطير |
| Az önce Alan Milliken'la konuştum. | Open Subtitles | -كنت أكلم (ألان ميليكن) على الهاتف حالاً |
| Ve eğer Alan Milliken, bu ülkeyi yönetmekteki iktidarını tehdit ediyorsa, durdurulacaktır. | Open Subtitles | واذا كان (ألان ميليكن) يهدد قدرتك ...على قيادة هذه البلاد فسيتم إيقافه |
| 12 yıl önce, Kelly, Milliken'a karşı tanık olmaması için para almış. | Open Subtitles | منذ 12 عاماً, تمت رشوة (كيلى) حتى لا (يشهد ضد (ميليكن |
| Milliken'ın kızını öldürmesi. İçkili araba sürerken yoldan çıkıyor, çarpıyor ve kaçıyor. | Open Subtitles | ميليكن) قتل إبنته أثناء قيادته) وهو ثمل ثم ابتعد |
| Daha sonra Milliken'ın adamları polis raporlarına işlenmeden önce onu yakalıyorlar. | Open Subtitles | ثم وصل اليه رجال (ميليكن) قبل أن تتم الشرطة تقريرها |
| Ve eğer Alan Milliken, bu ülkeyi yönetmekteki iktidarını tehdit ediyorsa, durdurulacaktır. | Open Subtitles | واذا كان (ألان ميليكن) يهدد قدرتك ...على قيادة هذه البلاد فسيتم إيقافه |
| 12 yıl önce, Kelly, Milliken'a karşı tanık olmaması için para almış. | Open Subtitles | منذ 12 عاماً, تمت رشوة (كيلى) حتى لا (يشهد ضد (ميليكن |
| Milliken'ın kızını öldürmesi. İçkili araba sürerken yoldan çıkıyor, çarpıyor ve kaçıyor. | Open Subtitles | ميليكن) قتل إبنته أثناء قيادته) وهو ثمل ثم ابتعد |
| Igor Milkin, 24 milyar değerinde medya devi. | Open Subtitles | (إيغور ميليكن)، قطب الإعلام)، تقدر ثروته بـ24 مليار |