| Yüce Divan'ın hakimlerinden birinin annesinin cenaze törenini berbat ettin, üstelik kızının da Ölmüş olabileceğini öğrendiği aynı gün. | Open Subtitles | لقد عبثتَ في جنازة لأمّ قاضية بالمحكمة العليا في نفس اليوم الذي تكتشف فيه أنّ ابنتها على الأرجح ميّته |
| Tıbbî tetkikçi de cesedin o kadar zaman önce Ölmüş olduğunu düşünüyor fakat otopsi yapmadan önce cesedin çözülmesini beklemesi gerekiyormuş. | Open Subtitles | الطبيب الشرعي يظنّ بأن الجثة من مدّة طويلة ميّته لكنه يريد الانتظار لأنّه من الأفضل التأكد بتشريح الجثة |
| Sana fayda etmez, Ölmüş olursun. | Open Subtitles | حسنٌ، لن يهمك ذلك لأنك ستكون ميّته. |
| \i Galiba Ölmüş.\i | Open Subtitles | أعتقد إنّها ميّته! |
| Griffin ailesi Ölmüş olabilir. | Open Subtitles | إذًا، عائلة (غريفن) قد تكون ميّته |
| Ölmüş. | Open Subtitles | إنها ميّته |
| Aileniz Ölmüş. | Open Subtitles | وعائلتك ميّته |
| Ölmüş gibi duruyor! | Open Subtitles | تبدو ميّته! |
| - Ölmüş. | Open Subtitles | -إنّها ميّته |