| Kongo, global sağlık ve yoksulluk sıralamalarında sürekli olarak Korkunç bir görüntü çiziyor. | TED | الكونغو سجلت أرقاما مُخيفة في التصنيف العالمي للصحة والفقر. |
| Korkunç maskeler. Plastik eller. El yapımı. | Open Subtitles | أقنعة مُخيفة ، أيديّ مطاطّية ، الفنون و الحِرَف. |
| Burada dikilip Korkunç hikayeler anlatmak isterdim keza gerçekten başarılıyım. | Open Subtitles | حسناً، أودّ البقاء وقول قصص مُخيفة طوال اليوم، لأنّي بارع حقاً في ذلك، |
| Bu ağaç evi yapma süreleri boyunca oldukça korkutucu anlar yaşandı. | Open Subtitles | طِوال الوقت يبنون بيت الشجرة هذا لقد كانت هناك لحظات مُخيفة |
| Kredi alarak bir işletme kurmak ve kredinin baskısı altında kalmak korkutucu bir şey biliyorum. | Open Subtitles | إنني أعلم بأن ابتداء المشروع بذلك القرض من البنك الذي على عاتقكِ يجعل الأمور مُخيفة |
| ürkütücü, kötülükle dolu gizli bir oda. | Open Subtitles | إنها غرفة سرية شريرة مُخيفة ألم تكُن تعلم بأمر تلك الغرفة ؟ |
| Bana öyle saldırırken ne kadar korkunçtu. | Open Subtitles | لقد كانت مُخيفة جداً عندما هاجمتني بتلك الطريقة |
| Çok Korkunç. Bu defa, onu zapdedebilecek misin peki? | Open Subtitles | مُخيفة للغاية، والأن هل تستطيعين حَبسها كل هذا الوقت؟ |
| O sessiz saatlerde o uzun ve Korkunç günlerde en çok neyi düşündün? | Open Subtitles | إلى تلك الساعات الهادئة و تلك الأيّام حيث كانت طويلة و مُخيفة ما هو أكثر شيئ فكّرت به ؟ |
| Eleştirenlere saldırmasıyla Korkunç bir şöhrete sahip olan kilisenin her isteğini yerine getiren biri olmuştu. | Open Subtitles | المسئول عن تنفيذ كل ما تحتاجه كنيسة اكتسبت سُمعة مُخيفة فى مُهاجمة منتقديها. |
| Korkunç olma, komik olma, anladım. | Open Subtitles | لن أكون مُخيفة ولن أكون مُضحكة فهمتكِ |
| Korkunç olsa bile, siyah giyinmiş, ateşli bir kadın Izdırap Armudunu üstümde kullanabilir. | Open Subtitles | حتى لو كانت إمرأة مُخيفة ومثيرة، ترتدي ثياباً جلدية سوداء... تستخدم كرب الإجاصة عليّ... |
| Ama sonradan o kadar da Korkunç olmadığının farkına varıyorsun. | Open Subtitles | و لكِن أخيراً أدركت أنها ليست مُخيفة. |
| Bazen insanın kendisi, kendi düşmanından daha Korkunç olur. | Open Subtitles | أحياً قد تكون نفسك مُخيفة أكثر من عدوك |
| Ama korkutucu. Kolaylıkla, en az bir erkek kadar ölümcül. Kabalığıma bakma ama, nasıl olur da böyle bir kadın Sherman Oaks'da ev hanımlığı yapar. | Open Subtitles | لكن مُخيفة في نفس الوقت إعذُرني على لُغتي, ولكن كيف بحق الجحيم تَحولت هذه المرأة |
| Ejderhalar korkutucu görünüyorlar ama onlar sadece büyük pullu sürüngenlerdir. | Open Subtitles | التنانين تبدو مُخيفة ولكن هناك زواحف أكبر وتبدو مخيفة |
| Yani ilk hamle korkutucu olabilir. | Open Subtitles | ممّا يعني أنّ تلك الخُطوة الأولى قد تكون مُخيفة. |
| İstediğiniz kadar aptalca ya da korkutucu olabilir. | Open Subtitles | يُمكن أن تكون سخيفة أو مُخيفة كما تُريدها أن تكون. |
| Yani ilk hamle korkutucu olabilir. | Open Subtitles | ممّا يعني أنّ تلك الخُطوة الأولى قد تكون مُخيفة. |
| Birisini ciddi olarak öpmek biraz korkutucu, değil mi? | Open Subtitles | عندما تُقبلين أحدهما بشكلجاد... فإنها تبدو مُخيفة ، أليس كذلك؟ ... |
| O yüzden ilk önce kasetteki o ürkütücü ameliyatı izlettirip, durdurmaya çalıştım. | Open Subtitles | لهذا في البداية... جعلتها تشاهد جراحة مُخيفة وحاولت إيقافها |
| Dün gece çok korkunçtu. | Open Subtitles | كانت مُخيفة جداً الليلة الماضية. |
| Jackie! İğneli görünüyor! | Open Subtitles | چاكي، إنها مُخيفة |