| Önemli olan şey, derste nasıl uyanık kaldın? | Open Subtitles | السؤال الأهم هو كيف استطعتِ البقاء مُستيقظة في محاضرته؟ |
| Uyuması iyi olurdu. 30 saattir uyanık. | Open Subtitles | ما أريده منها أن تنام إنها مُستيقظة منذ الثلاثين ساعة الماضية |
| Hala ayakta olduğuna eminim, ama hayır. | Open Subtitles | أنا واثقة أنّها مازالت مُستيقظة. لكن لا! |
| Bir buçuk saattir ayakta. Seni sordu. | Open Subtitles | كانت مُستيقظة منذ ساعة ونصف وسألت عنك |
| Neden ayaktasın, bebeğim? | Open Subtitles | لماذا أنت مُستيقظة يا عزيزتي؟ |
| - Hala ayaktasın. | Open Subtitles | -ما زلتِ مُستيقظة . |
| uyanığım. | Open Subtitles | . أنا مُستيقظة |
| Bir daha dudaklarımı ağzına götürdüğümde uyanık olsan iyi olur. | Open Subtitles | المرة القادمة التى أضع فيها شفتاى على فمكِ من الأفضل أن تكونى مُستيقظة |
| Bir dahaki sefere dudaklarımı dudaklarına dayadığımda uyanık olsan iyi olur. | Open Subtitles | المرة القادمة التى أضع فيها شفتاى على فمكِ من الأفضل أن تكونى مُستيقظة |
| Yine de şimdi gidemeyiz. Daha uyanık bile değil. | Open Subtitles | وبغض النظر عن ذلك أيضاً, لا يُمكننا أن نذهب الأن أعني, إنها ليستْ مُستيقظة حتى! |
| uyanık mısın? | Open Subtitles | هل أنتِ مُستيقظة ؟ |
| uyanık mısın? | Open Subtitles | هل مازلتِ مُستيقظة ؟ |
| Gerçekten Chloe'yi uyandırmam gerek, aksi takdirde bütün gece ayakta kalacak. | Open Subtitles | يتوجب عليّ إيقاظ (كلوي)، و إلا سوف سوف تبقى مُستيقظة طوال الليل. |
| - Ben uyanığım. | Open Subtitles | -أنا مُستيقظة |