| Cennette sorun çıktığına dair bir endişeye kapılmalı mıyım? | Open Subtitles | أيجب أنْ أقلق مِنْ وجود مشاكل في جنّتكما؟ |
| Bunun bizim sorunlarımız yüzünden başkalarının... zarar görmeyecekleri bir yolu olmalı. | Open Subtitles | لا بدّ مِنْ وجود طريقة لننال ما نريد دون إلقاء مشاكلنا على الآخرين |
| Böylesine kötü ihanet etmesi için bir sebebi olmalı. | Open Subtitles | لا، ليخوننا بهذه الطريقة لا بدّ مِنْ وجود سبب |
| Aramızdakileri değiştiren bir şey olmuş olmalı. Neden böyle yaptığına dair bir ipucu olmalı. | Open Subtitles | حدث أمر وغيّر كلّ هذا لا بدّ مِنْ وجود دليل عن السبب |
| Burada, onu ağaçtan çıkarmamıza yardımcı olacak bir şey olmalı. | Open Subtitles | لا بدّ مِنْ وجود شيء هنا يساعد على إخراجه مِن الشجرة |
| Bu işaretten kaçmanın bir yolu olmalı. | Open Subtitles | لا بدّ مِنْ وجود طريقة للإفلات مِنْ هذا الوسم |
| Bu hikayenin başka bir sonu daha olmalı. | Open Subtitles | لا بدّ مِنْ وجود نهاية مختلفة لهذه القصّة |
| bir çocuğa daha ihtiyaçları var. bir çocuk. bir düzene göre falan yapılıyor olmalı. | Open Subtitles | يحتجن طفلاً آخر، طفلاً واحداً - انظري، لا بدّ مِنْ وجود نمطٍ معيّن - |
| Onu kurataracak bir şey olmalı. | Open Subtitles | لا بدّ مِنْ وجود شيءٍ يستطيع إنقاذها. |
| Hayır. Bunu karanlık yol sapmadan yapmanın bir yolu olmalı. | Open Subtitles | لا بدّ مِنْ وجود طريقة دون اللجوء للشرّ |
| Kırmanın bir yolu olmalı. | Open Subtitles | لا بدّ مِنْ وجود طريقة لإبطالها |
| Başka bir şey olmalı ve ben onu bulacağım. | Open Subtitles | لا بدّ مِنْ وجود شيء ما وسأعثر عليه |
| Yapmayacağım. Başka bir yolu olmalı. | Open Subtitles | لن أفعل لا بدّ مِنْ وجود طريقة أخرى |
| Yani, buraya geçebilmesinin... bir sebebi olmalı, değil mi? | Open Subtitles | ...أعني لا بدّ مِنْ وجود سبب لتمكّنه مِنْ عبور تلك البوّابة، صحيح؟ |
| Regina hayır, başka bir yolu olmalı. Sen haklıydın aslında. | Open Subtitles | ريجينا)، لا بدّ مِنْ وجود طريقةٍ أخرى) - كنتِ محقّة - |
| - Hayır. Bu saçmalık. Başka bir yol olmak zorunda, Alice. | Open Subtitles | هذا سخيف لا بدّ مِنْ وجود طريقة أخرى يا (آليس) |