| - Aman Tanrı'm! konuşan bir beyzbol topu. Ben de köfteyi duyuyorum. | Open Subtitles | يا الاهي ، كرة بيسبول ناطقة حسنا، أعتقد بأني سمعت ماتلوف يتكلم |
| Kanalizasyonda yaşayan, konuşan bir kaka parçası. | Open Subtitles | إنه قطعة بُراز ناطقة ويعيش في مياه المجاري |
| konuşan arıymış! Bunun bir çeşit holografik sinema filmi efekti, Holywood numarası olmadığını nereden bilelim? Belki de lazer ışınları kullanıyorlardır! | Open Subtitles | نحلة ناطقة , كيف نعرف أنه ليس فيلم رسوم متحركة من ساحري هوليوود |
| Ufaklık, benim en iyi dostum konuşan bir araba. | Open Subtitles | يا صديقي الصغير أعز أصدقائي هي سيارة ناطقة |
| 1927'de Sesli sinema doğdu. | Open Subtitles | -1927 في . صور ناطقة ولدت |
| - konuşan araba olan 80'lerin TV dizisi. | Open Subtitles | مسلسل تلفزيوني من الثمانينيات برفقة سيارة ناطقة |
| "Knight lndustries Two Thousand" konuşan arabadan biraz fazlasıydı. | Open Subtitles | صناعات نايت الألفان كانت أكثر بقليل من سيارة ناطقة |
| Mükemmel bir alettir. En iyi konuşan usturlabımızdır. | Open Subtitles | لديك ذوق عالي , هذه أفضل ساعة " إسطرلاب " ناطقة |
| Güzel! konuşan arılar, yoğurt gecesi yok... | Open Subtitles | حسناً , نحلة ناطقة , لا ليلة لبن |
| konuşan bir ayıcık istediğinde tüylü bir sapık alıyorsun. | Open Subtitles | تتمنى دمية ناطقة تحصل على دمية مختلة |
| İnsanlar yeni yüzler, konuşan yüzler görmek istiyor. | Open Subtitles | " .يريد الناس مشاهدة وجوه جديدة، وجوه ناطقة " |
| Bu dünyada ne kadar ilgi çekerseniz çekin Corey Feldman, Frankie Muniz, Justin Bieber ya da konuşan bir ayıcık dahi olsanız sonunda sizi sikine takan kalmıyor. | Open Subtitles | مهما كانت الضجة التي تسببها في العالم إن كنت كوري فيلدمان فرانكي ميوليز، جستن بيبر أو دمية محشوة ناطقة ففي النهاية لا أحد يكترث |
| Üç gün boyunca, hemen hemen Beyrut'daki tüm gazeteler bu karikatürleri yayınladılar -- hükümet karşıtı, hükümet yanlısı, Hıristiyan, Müslüman, tabi ki, İngilizce konuşan, siz adını koyun. | TED | لمدة ثلاثة أيام، تقريباً كل جرائد بيروت نشرت أعمال هؤلاء الرسامين معاً -- جرائد مناهضة الحكومة، مؤيدة الحكومة، مسيحية، مسلمة، بالطبع، ناطقة بالإنجليزية، أيّ جريدةٍ كانت. |
| Dört, yürüyen, konuşan kaplumbağa! | Open Subtitles | أربع سلاحف ناطقة تمشي |
| En yakın arkadaşı konuşan bir pasta. | Open Subtitles | صديقته المقرّبة فطيرة ناطقة |
| Yalan söyleyen konuşan domuzlarsınız! | Open Subtitles | أنتم خنازير ناطقة وكاذبة |
| konuşan bir beyzbol topu buldum! | Open Subtitles | وجدت كرة بيسبول ناطقة |
| Biz konuşan duvarlarız. Seni yemeyeceğiz." | Open Subtitles | "نحن جدران ناطقة لن نقوم بإلتهامك" |
| konuşan bir goril banka mı soyuyor? | Open Subtitles | غوريلا ناطقة تسرق بنك ؟ |
| - Sesli filmler. | Open Subtitles | ـافلام ناطقة. |
| Sesli film! | Open Subtitles | أفلام ناطقة |