| - Babanla zaten konuştuk... - Babam başka ben başka. Şimdi de benimle konuş! | Open Subtitles | ابى له شخصيته و كذلك انا لذا ناقش هذا الامر معى |
| - Yaklaşamadım bile. - Bunu basın sözcüsüyle konuş. | Open Subtitles | إنهم لم يسألوني حتى- ناقش الأمر مع المنسق الصحفي- |
| Kimse teslim olma ihtimalini tartıştı mı? | Open Subtitles | هل ناقش اي احد احتمالية الاستسلام ؟ هل تمت دراسته ؟ |
| Kurul yıllık vergiyi bu sabah tartıştı. | Open Subtitles | المجلس ناقش مسألة الضريبة السنوية هذا الصباح |
| Seamus gitmeyi beklerken görevin detaylarını tartışmış. | Open Subtitles | شيماس) ناقش المهمة) بالتفاصيل بينما كان ينتظر اوامر بالانطلاق |
| Seamus gitmeye beklerken görevin detaylarını tartışmış. | Open Subtitles | شيماس) ناقش المهمة بالتفاصيل) بينما كان ينتظر اوامر الانطلاق |
| Bunu Başkan'la konuş ve kolumu da bırak. | Open Subtitles | ناقش الأمر مع الحاكم واترك يدي |
| Kardeşinle konuş. Biz seninle konuşuruz. | Open Subtitles | ناقش الأمر مع أخيك، وسنكون على إتصال |
| Bunu albayla konuş. | Open Subtitles | ناقش ذلك مع العميد |
| Rosie'yle konuş ve bana haber ver. | Open Subtitles | ناقش الامر مع روزي وأعلمني. |
| Karınla konuş. | Open Subtitles | ناقش هذا مع زوجتك |
| Git bunu arkadaşınla konuş. | Open Subtitles | إذهب و ناقش صديقك بشأن هذا |
| Herhangi biriniz teslim olmayı tartıştı mı? | Open Subtitles | هل ناقش أحدكم الإستسلام ؟ |
| Herhangi biriniz teslim olmayı tartıştı mı? | Open Subtitles | هل ناقش أحدكم الإستسلام ؟ |
| Çünkü kilise kurulu bunu tartıştı ve Vi Rose Hill'i bu göreve atamaya karar verdik. | Open Subtitles | لأن مجلس الكنيسة قد ناقش الأمر بالفعل و قررنا أن نعرض المنصب لـ (فاي روز هيل) |