| Bize, kendisini ormana giden toprak yolda takip etmemizi söyledi. | TED | طلب منا أن نتبعه إلى طريق ترابي يؤدي للغابة. |
| Halen takip ettiğimiz bu delikanlı, şu anda ormanın derinliklerinde. | TED | ولكن هذا الرجل الذي نحن نتبعه في اعماق الغابة |
| Onu takip edeceğimizi biliyor. Kalabalığa karışabilmek için oraya gitmiş. | Open Subtitles | انه يعلم اننا نتبعه لقد ذهب الى حيث يمكنه الاختلاط بالزحام |
| Son tedariklerimizi de o aldı. Peşinden gitmeliyiz. | Open Subtitles | لقد أخذ مخزوننا الأخير يجب أن نتبعه |
| Bence onu izlememizi istiyor. | Open Subtitles | أعتقد بأنه يريدنا أن نتبعه |
| Aha gidiyor. Onu izlemeliyiz, bakalım ne işler peşinde. | Open Subtitles | أنه يغادر ، يجب أن نتبعه ونتكشف لحساب من يعمل ؟ |
| Onu takip edelim, haritayı alalım... ve hazineyi arayalım. | Open Subtitles | نحن سوف نتبعه ، ونحصل على الخريطةِ ونجِدُ الكنزَ |
| Soruşturmamız göstermiştir, ki takip ettiğimiz şüpheli zan altında kaldığı hiç bir suçun faili değildir. | Open Subtitles | يخلص تحقيقنا. المشتبه به الذي كنا نتبعه لبعض الوقت |
| Oraya vardığımızda, mağaraya kadar onu takip edeceğiz, tamam mı? | Open Subtitles | عندما نصل أليه سوف نتبعه ألى أن نصل ألى فتحه الكهف |
| Fayed'e ulaşana kadar o kadar yolu bizi görmeden takip etmemiz daha da zorlaşacak. | Open Subtitles | سيكون أصعب أن نتبعه طوال الطريق دون أن يرانا |
| Tanrım. Böyle araba kullanıyorsa takip edemeyiz. | Open Subtitles | يا ألهي,لو سيستمر بالقيادة بهذه الطريقة,لن نستطيع أن نتبعه |
| Belki de onu takip ettiğimizi anlamıştır bizi öldürmeye götürüyordur, cesetlerimizi kimse bulamayacak. | Open Subtitles | ربما رأى بأننا نتبعه وهو يغرينا إلى موتنا ولن يجد أحد جثثنا |
| Ama yakıtımız azaldı. Beş dakika kadar takip ederiz. | Open Subtitles | ولكن الوقود ينفذ منا، سوف نتبعه لمدة خمس دقائق فقط. |
| Kamyonetle mi takip etsek, yayan mı? | Open Subtitles | هل يجب أن نستقل الشاحنة ، أم نتبعه على اقدامنا ؟ |
| İkna olduğumu söylemiyorum, ama neden onu sadece biraz, takip edip neler yaptığını görmeyelim, bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أقول أنا مقتنع ولكن أنا لا أعرف لماذا لا نستطيع , ان نتبعه فقط لنعرف ماذا يفعل |
| Odasını gözetim altına alalım derim buluşmaya gitmek için odadan ayrıldığında, onu takip ederiz. | Open Subtitles | برأيي يجب أن نراقب غرفته وعندما يذهب لملاقاته سوف نتبعه |
| Tanrı bizi günahtan kurtarır eğer onu takip edersek. | Open Subtitles | الله سوف يحررنا من الخطيئة اذا اخترنا ان نتبعه |
| Görünüşe göre onu bu intihar görevinde takip ederek ölmek kaderimizde yazılı. | Open Subtitles | يبدو إنّ قدرنا هو أنْ نموت و نحن نتبعه في هذه المهمة الإنتحارية |
| Bilmiyorum, şansımızı kaçırmayalım. takip edelim . | Open Subtitles | لا أعلم، ولكن هذه هي فرصتنا، لابد أن نتبعه |
| Peşinden gitmemizi isteyen motosikletçinin Peşinden gidelim mi? | Open Subtitles | وجدنا سائق دراجه بخاريه يريدنا ان نتبعه |
| Onu izlememizi istiyor. | Open Subtitles | يعمل يريدنا أن نتبعه |
| çok geç şimdi harekete geçmeliyiz onu inine kadar izlemeliyiz ne? | Open Subtitles | - الوقت متأخر الان يجب ان نتحرك فوراً - يجب أن نتبعه الى مخدعه |
| Ted, insan üzerinde testlere henüz başlayamayız daha izlememiz gereken bir sürü protokol var. | Open Subtitles | تيد ، نحن لا نستطيع أن نختبره على البشر هناك جدول أعمال يجب أن نتبعه |