| Ama buraya geliş nedenim onu kitaba geri göndermenin bir yolunu bulmak. | Open Subtitles | لكن الغاية من قدومنا لهنا أن نجد طريقةً لإعادتهم بها إلى الكتاب |
| Şimdi Hal'ı ve Tom'u o binadan zarar görmeden çıkarmanın bir yolunu bulmak zorundayız. | Open Subtitles | علينا الآن أن نجد طريقةً لنخرج "هال" و "توم" من هذه البناية سالمين |
| Bak anne, hemen kasabadan çıkmanın bir yolunu bulmalıyız. | Open Subtitles | أنظري امّي .. علينا أنْ نجد طريقةً للخروج من البلدة الآن |
| Onlarla savaşmanın bir yolunu bulmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نجد طريقةً لقتالهم |
| - Bu devre dışı bırakmalı. Tamam, bu cümleyi Crane'e ulaştırmanın bir yolunu bulmalıyız. | Open Subtitles | حسنًا, نحتاج فقط أن نجد طريقةً لإيصال هذه العبارة إلى (كرين) |
| Ama tapmaya eskiler gibi bir yol bulabiliriz. | Open Subtitles | لكن ربما قد نجد طريقةً للعبادة كالأقدمين |
| Belki de onu öldürmek zorunda değilizdir. Belki başka bir yol bulabiliriz. | Open Subtitles | ربّما لسنا مضطرّين لقتله ربّما نجد طريقةً أخرى |
| Ki böylece, birlikte ileriye doğru gidebilecek bir yol bulabiliriz. | Open Subtitles | لكي نجد طريقةً لنتخطى هذا الأمر |