| Her yaz, Amerikan tarihinin dönüm noktası niteliğindeki olaylarını kutluyoruz. | Open Subtitles | ، كل صيف نحتفل . بحدث هام في التاريخ الأميركي |
| Ve Amerikan Marazilik Müzesi'nde onların farklılıklarını kucaklamakla kalmayıp aynı zamanda kutluyoruz. | Open Subtitles | وهنا في متحف الاعتلالات الأمريكي لا نعتنق اختلافاتهم فحسب، بل نحتفل بها |
| # Hayat güzel, kutlayalım... # ...iki kutsal ruhun bir araya gelişini. | Open Subtitles | الحياة جميلة ، دعونا نحتفل بها فقد التقت روحين وارتبطا بالرباط المقدس |
| Sizin sayenizde kocam yaşıyor ve böyle bir parti verebiliyoruz. | Open Subtitles | بفضلك أنتِ، زوجي على قيد الحياة، ولذلك يمكننا أن نحتفل. |
| Afganistan'dan yeni dönen bir kahramanımız için bir kutlama yapacağız. | Open Subtitles | نريد أن نحتفل بعودة بطل قد عاد توا من أفغانستان. |
| ...ama ailemiz tekrar bir arada ve bence bildiğimiz en güzel şeklide kutlamalıyız. | Open Subtitles | لكن عائلتنا عادت لوضعها السعيد وأظن أن علينا أن نحتفل بأفضل طريقة نعرفها |
| Elbette burada sizi kutlamak için toplanmış bulunuyoruz, aconit toplum, | Open Subtitles | نحن مجتمعون هنا لكي نحتفل طبعاً بكم بأعضاء المجتمع الأقونيطي |
| Haydi, kadınlar, yoksa bu son Aziz Martin kutlamamız olacak! | Open Subtitles | تعالى يا امرأة وإلا سيكون هذا اخر عيد للقديس نحتفل به |
| Bu yıl, demokrasimizin 50. yılını kutluyoruz. | TED | و نحتفل هذا العام بذكرى 50 سنة من الديمقراطية المستقرة |
| Tüm Doğu Asya'da bu tarihi kutluyoruz. | Open Subtitles | في جميع أنحاء شرق آسيا نحن نحتفل بهذا اليوم |
| Onu eve getirdiğin günü kutluyoruz. | Open Subtitles | نحن نحتفل باليوم الذي أحضرتها فيه الى المنزل |
| # Hayat güzel, kutlayalım... # ...kutsal iki ruhun bir araya gelişini. | Open Subtitles | الحياة جميلة ، دعونا نحتفل بها فقد التقت روحين وارتبطا بالرباط المقدس |
| # Hayat güzel, kutlayalım... # ...iki kutsal ruhun bir araya gelişini. | Open Subtitles | الحياة جميلة ، دعونا نحتفل بها فقد التقت روحين وارتبطا بالرباط المقدس |
| Biz parti verdik.İnsanlar mücadele edip ölürken, biz parti verdik. | Open Subtitles | قمنا بالإحتفال, في حين أن الناس تكافح وتموت, ونحن نحتفل |
| kutlamak için özel bir parti verdik. | Open Subtitles | كان لدينا حفلة خاصة نحتفل بنهاية الفرسان |
| Zihninin o kısmını kapat ve sadece hisset. kutlama yapıyoruz. | Open Subtitles | أوقف هذا الجزء من عقلك و اشعر فقط نحن نحتفل |
| Havai fişekleri... Neden havai fişek gösterisi olduğunu bilmesek bile biz de kutlama yapıyoruz gibi hissediyoruz. | TED | والألعاب النارية.. لسنا بحاجة لمعرفة سبب وجودهم حتى، لكننا نشعر أننا نحتفل أيضًا. |
| Bunu kutlamalıyız, beraber hafta sonu kasabadan başka bir yerlere gitmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نحتفل إلى خارج المدينة في عطلة الأسبوع، على نفقتي |
| Hep beraber kutlamalıyız. | Open Subtitles | على كل حال , هذا يوم رائعا يجب ان نحتفل معا |
| Çoğunuz bunu bilmeyebilir, fakat antibiyotiklerin ABD'ye gelişinin 100. yılını kutlamak üzereyiz. | TED | الكثير منكم قد لا يعرف هذا، لكنه يحدث أن نحتفل بالسنة ال 100 لإدخال المضادات الحيوية إلى الولايات المتحدة. |
| Ne var büyütülecek? Birinin doğuşunu kaç kere kutlamamız gerekiyor? | Open Subtitles | يا له من أمر عظيم، كم مرة علينا أن نحتفل... |
| Bizlere büyük bir hizmet verdin. Bu gece bunu kutlayacağız. | Open Subtitles | لقد قدمت لنا جميعا خدمه عظيمه الليله لابد ان نحتفل |
| Her yeni yılda hep beraber İsa'nın mucize doğumunu kutlarız. | Open Subtitles | كل عيد الميلاد نحتفل معا ولادة يسوع من أجل حدوث معجزة. |
| Antakya'nın dördüncü gününde... oyunların 64. gününü kutlayabiliriz. | Open Subtitles | في اليوم الرابع من الشهر، نحتفل باليوم الـ 64 في الألعاب |
| Neden kralın doğum gününü biz de kutlamıyoruz? | Open Subtitles | لماذا لا نحتفل بعيد ميلاد الملك أيضاً ؟ ماذا قلت ؟ |
| Şubat'ta Meksika'nın kurtuluşunu kutluyorduk ve kase olarak kullanmış olabiliriz. | Open Subtitles | كنا نحتفل بيوم الخامس من فبراير ربما إستخدمناها كوعاء تغميس |
| Ben bebek değilim. Belli ki hepimiz Cadılar Bayramı'nı kutlamaya karar verdiğimiz için mutluyuz. | Open Subtitles | انا لستٌ طفلاً انني سعيد اننا قرننا ان نحتفل بالهالويين |
| Şu anda bunu kutluyor olmalıydık. | Open Subtitles | يفترض بنا أن نحتفل وأنتما تتصرفان كأبلهين |
| Bu sefer istediğimiz her şeyi ısmarlayalım. Yiyelim, içelim, eğlenelim. | Open Subtitles | هذه المرة سنطلب أي شيء نريده سنأكل و نشرب و نحتفل |