Evet, iyi, Biz aslında büyük bir düğün şey yapmayacağız. | Open Subtitles | نعم، حسنا، نحن في الواقع لا وجود شيء زفاف كبير. |
Şey, hayır, Biz aslında şeyi söylemeye gelmiştik. | Open Subtitles | حسنا , لا , لا نحن في الواقع نحن اتينا من بعيد لنخبرك |
Biz aslında bir hesap açmak istemiyoruz. Sizinle bunları konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | نحن في الواقع غير مهتمين بفتح حساب إنّنا نودّ مناقشة هذه معك |
- ...aslında tartıştık ve- | Open Subtitles | و.. ...و نحن في الواقع دخلنا في شجار و- بشأن الطفل؟ |
Aslında biz de sağlık merkezine gidiyoruz. | Open Subtitles | أتعلمي نحن في الواقع أيضاً ذاهبان للمجمع الطبيّ أيضاً |
Bilirsiniz ki, Biz aslında daha tam olarak... | Open Subtitles | حسنا , أنت تعلم نحن في الواقع لم |
Biz aslında bir filmde değiliz | Open Subtitles | نحن في الواقع و ليس فيلم |
Biz aslında akademik olarak daha başarılı olanlarla ilgileniyoruz. | Open Subtitles | نحن في الواقع نبحث عن مرشحين |
Biz aslında... | Open Subtitles | حسنا ، نحن في الواقع... |
- Aslında senin ve istediklerin hakkında konuşuyoruz. | Open Subtitles | - نحن في الواقع نتحدث عنك وماذا تريد |
- Aslında o yoldan gitmemizin sebebi göle ulaşmak. Kanoyla açılmak istiyoruz. | Open Subtitles | نحن في الواقع سلكنا هذا الطريق للوصول إلى نهر (مالبيري) |
- Aslında biz... | Open Subtitles | - كما تعلمين نحن في الواقع... |
Hayır, yalan değil. Biz şeyden geliyoruz... yani Aslında biz bir çocuğun sorumluluğunu paylaşıyoruz. | Open Subtitles | في ديارنا، نحن في الواقع نتشارك الوصاية على ابن |
Aslında biz biraz geç kaldık ve... | Open Subtitles | نحن في الواقع تأخرنا على فعل شيء صغير, لذا... |
Aslında, biz biraz geç kaldık. Yani.. | Open Subtitles | نحن في الواقع تأخرنا على فعل شيء صغير، لذا... |