| Elimizde çok fazla bilgi var; bunu nasıl düzenleyeceğimizi bilmiyoruz. | TED | لدينا الكثير من المعلومات, نحن لا نعرف كيف نبدأ بترتيبها. |
| Onun hakkında hiçbir şey bilmiyoruz, ismi ne, ne iş yapar ? | Open Subtitles | نحن لا نعرف أى شئ عنه ما هو إسمه ، ماذا يفعل |
| On İki Maymun Ordusu hakkında hiçbir şey bilmiyoruz, defolun. | Open Subtitles | نحن لا نعرف اي شئ عن جيش القرود الاثنا عشر |
| Kesiklerin nasıl oluştuğunu bilmiyoruz ama olayı değerlendirmek için zamana ihtiyaç var. | Open Subtitles | نحن لا نعرف كم أصبح التخفيضات، لكنّنا نودّ بعض وقّت لتقييم حالته. |
| Onlar hakkında henüz zekice kararlar verecek kadar çok şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نعرف مع ماذا نتعامل لنتخذ أى نوع من القرارت |
| - Yavaş ol ahbap. Kim olduğunu bilmiyoruz ve kaza görmüyorum. | Open Subtitles | أولا، نحن لا نعرف من أنت ثانياً، نحن لا نرى حادثاً |
| Daha bir şey bilmiyoruz. Bir şey öğrenince seni ararız, söz. | Open Subtitles | نحن لا نعرف أيّ شيء حتى الآن سأتصل بك عندما نعلم |
| Şu anda nerede bilmiyoruz, ama eskiden nerede olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نعرف أين هي الآن، لكننا نعرف أين كانت |
| Ne anlama geldiğini bilmiyoruz ama sana söz veriyorum, bunun altındakini bulacağız. | Open Subtitles | نحن لا نعرف ما يعني، لكنّي أعدك نحن سنصل إلى القعر منه. |
| Burayı sizin kadar iyi bilmiyoruz, ama biz de yardım etsek iyi olur. | Open Subtitles | نحن لا نعرف هذا المكان لكننا من المفضل أن نساهم معكم بإجاد مخرج |
| Hiçbir şey bilmiyoruz, o ise bilmemiz gereken her şeyi biliyor. | Open Subtitles | نحن لا نعرف شيئاً و هو يعرف كل ما نحتاج معرفته |
| Bu kadın hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. - Onunla karşılaşmana izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | نحن لا نعرف شيئ عن هذه المرأة لن أدعك تواجهها في نزال |
| Bak, bu anının ne kadar doğru olduğunu bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | إنظري ، نحن لا نعرف حتى مدى دقة هذه الذاكرة |
| - Protomolekül bir şey inşa ediyor ama ne olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | جزيء بوتو يقوم ببناء شيء ما و نحن لا نعرف ماهو |
| Burada Hollywood ya da Bollywood yazıp yazmadığını bilmiyoruz. | TED | الآن نحن لا نعرف ما اذا كان يقول هذا المجسم هوليوود ، أو حتى بوليوود |
| Aslında, bu nesnelerin bir tekinin bile bize ne anlattığını bilmiyoruz. Bunun nedeni, İndus yazısının çözülememiş olması. | TED | في الواقع، نحن لا نعرف حتى ماذا يقول اي من هذه الأجسام بسبب ان سيناريوا بلاد السند لم يتم فكه شيفرته بعد |
| Size ne yapacağını bilmiyoruz, uzun vadede değil, ve hatta kısa vadede bile değil. | TED | نحن لا نعرف كيف سيؤثر ذلك عليك ليس على المدى الطويل، و ليس كثيرا على المدى القريب |
| Ama bilin bakalım ne oluyor? Bunu tam olarak nasıl değerlendirdiklerini bilmiyoruz. | TED | ولكن خمنوا ماذا ؟ نحن لا نعرف بالضبط كيف سيأخذون هذا في الحسبان. |
| Biraz mezar kazmadan bunu bilemeyiz. Diğer kurbanlardan birini mezarından çıkarmak için izin aldım. | Open Subtitles | نحن لا نعرف لحد الان.سارتب لنبش احد اجسام الضحايا الاخرين |
| Hemen bir sonuca varmayalım, bizi öldürmek istediğinden emin değiliz. | Open Subtitles | لا تقفز للاستنتاجات، نحن لا نعرف اذا كان يحاول قتلنا |
| Başka söyleyebilecek bir şeyim yok bayım. Biz bu genç bayanı tanımıyoruz. | Open Subtitles | ماذا يمكن ان نقول ايضا يا سيدى, نحن لا نعرف هذه الشابة |
| Çıkmak istiyorum. Hanginizin Kira olduğunu bilmiyorum; ama daha derine inip sonunda hapse girmek istemiyorum! | Open Subtitles | نحن لا نعرف من هو كيرا لكني أريد أن أخرج ولا آبه على الإطلاق أنا آسف |