| Vaktimiz yok. O tünel bir arter. | Open Subtitles | نحن لا نملك الوقت ، النفق يمثل شريان رئيسي للمدينة |
| Bence de, hanımefendi. Ama şimdi Vaktimiz yok. | Open Subtitles | كما يحلو لك, سيدتي لكن نحن لا نملك الوقت الكافي, الان |
| Hayır, Vaktimiz yok . Onun SAT düşebilir. | Open Subtitles | لا, نحن لا نملك الوقت, مؤشراته الحيويه يمكن ان تنخفض |
| Kusura bakmayın, Sayın Başkan, zamanımız yok. | Open Subtitles | مع احترامى سيدى الرئيس نحن لا نملك الوقت لذلك |
| Hayır, zamanımız yok. Protokolleri bilen birine ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لا، نحن لا نملك الوقت لذلك نحتاج لشخص يعرف البروتوكولات |
| Bu duygusal aptallığa Vaktimiz yok. | Open Subtitles | نحن.. نحن لا نملك الوقت الكافي لتلك المشاعر اللعينة. |
| Tartışacak Vaktimiz yok. | Open Subtitles | أسمع, نحن لا نملك الوقت لنتجادل. |
| Bunun için Vaktimiz yok. | Open Subtitles | نحن لا نملك الوقت لذلك |
| Hayır, gerçekten Vaktimiz yok. | Open Subtitles | كلاّ، نحن لا نملك الوقت. |
| Sebastian, yanılmaya zamanımız yok. | Open Subtitles | سباستيان ، نحن لا نملك الوقت لنكون على خطأ |
| Buna şu anda zamanımız yok... çünkü kısa süre önce birini daha tespit ettik. | Open Subtitles | - غير ممكن .نحن لا نملك الوقت لأننا تعرفنا على واحد منهم |
| Hadi dostum, buna zamanımız yok. | Open Subtitles | هيا، رجل، نحن لا نملك الوقت لهذا. |
| Ama zamanımız yok. | TED | ولكن نحن لا نملك الوقت لذلك |
| Zaten bizim de zamanımız yok. | Open Subtitles | نحن لا نملك الوقت أيضاً |