| Şu inlerine davetsiz misafir dadandığı için arayan iblis çift. | Open Subtitles | أنهم الثنائي الذين قالوا ان لديهم نزيل في المنزل |
| - Yardımcı, bütün yerel otellerdeki müşteri kayıtlarını ve çiftliklerdeki konukları kontrol etmene ihtiyacım var. | Open Subtitles | برانش احتاج منك ان تتحقق من سجلات كل نزيل في الفنادق المحلية وضيوف المزارع |
| Ceketinizi çıkaralım. Hiç yaranız var mı? | Open Subtitles | علينا أن نزيل ذلك المعطف هل أنتَ متأذي بأي مكان؟ |
| Sonra biraz yağlı doku çıkaracağız, göğsünü yeniden şekillendireceğiz ve meme ucunu yeni yerine koyacağız. | Open Subtitles | وبعد ذلك سوف نزيل بعض من الأنسجة الدهنية نعيد تشكيل صدرك ونغير مكان الحلمة |
| Tüm bu freskleri tek parça halinde çıkarmalıyız... | Open Subtitles | لذا يجب علينا أن نزيل جميع اللوحات الجدارية , سليمةً |
| Çıkış kapısını örten demir sobayı oradan kaldıracağız. | Open Subtitles | سوف نزيل الموقد الحديدى هذا الذى يخفى باب الهروب |
| Harika. Olayın askeri yönünü ortadan kaldırmalıyız. | Open Subtitles | رائع اي شيء يمكننا فعله لكي نزيل الطابع العسكري عن الموقف |
| Pekâlâ, yeni bir kanuna göre her altı ayda bir idam koğuşunda kalan mahkûmların ruhsal durumlarını incelemem gerekiyor ve sıra sende. | Open Subtitles | حسناً، بحسَب قانون الولاية الجديد في كُل ستة أشهُر عليَ مُراجعة الصحة العقلية لكُل نزيل |
| Adam bir misafir olarak içeri girmiş ve balkonun üzerinden eli boş bir şekilde tüymüş. | Open Subtitles | نزيل أعتدى على رجل، وصدم رأسه بالشرفة بأيدي فارغة. |
| Eğer haklıysan, bunun anlamı şantaja uğramış her misafir katil olabilir. | Open Subtitles | حسناً, اذا كنت مُحقّاً هذا يعني أنّ كل نزيل |
| Bir misafir hakkında bir izne ihtiyaçları varmış. | Open Subtitles | -إنّهم بحاجة إلى إذن حول نزيل . |
| Bir müşteri bir çalışana 100-Yuan bahşiş verdi. | Open Subtitles | نزيل أعطى عمالنا 100 يوان بقشيش |
| Şu anda Amy Whalen adı altında bir müşteri kaydımız bulunmuyor. | Open Subtitles | ليس لدينا نزيل مُسجّل تحت اسم (آيمي ويلان) في الوقت الحاضر |
| 19 numaradaki müşteri gelmedi. | Open Subtitles | نزيل الغرفـة 19 لم يعـُد بعد. |
| Yani parti programından o kısmı çıkaralım,.. | Open Subtitles | أو تؤخر من تحديد الانبعاث الغازي لذا يجب ان نزيل هذا البند من بيان حزب المحافظين |
| Pekala,şimdi şu şeyi çıkaralım.Yüce Tanrım! | Open Subtitles | حسناً ، فقط دعنا نزيل هذا الشيء. يالهي. |
| Kanadı çıkaracağız. Taşınabilir. | Open Subtitles | سوف نزيل الجناح انه قابل للإزالة |
| Tamam, olmayan bir mikroçipi nasıl çıkaracağız? Konuşması belirgindi. | Open Subtitles | حسنا، كيف نزيل رقاقة ليست موجودة ؟ |
| - çok zaman geçirdik... cihazı hemen çıkarmalıyız. | Open Subtitles | الوقت ينفذ يجب أن نزيل الجهاز الأن |
| Beyninde zarar görmüş kısımları çıkarmalıyız. | Open Subtitles | يجب ان نزيل الأجزاء المتضررة من دماغة |
| Aksi şekilde sağlıklı olan yiyeceklerden yağı kaldıracağız, ve bunu yaparken de kalorilerin yerine bir şey koymamız lazım, | Open Subtitles | سوف نزيل الدهون من الاكل الصحي وحينما نعمل ذلك يجب علينا استبدال السعرات الحرارية |
| Şimdi havluyu kaldıracağız tamam mı? Kaldırmaya başlıyoruz. | Open Subtitles | جيّد جدّاً , الآن علينا أن نزيل هذه المنشفة , إتفقنا ؟ |
| İkincil kademelerdeki 10 saatlik ödemeyi de kaldırmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نزيل الحد الساعي الأقصى للوظائف الثانويّة |
| Tüm şüpheleri ortadan kaldırmalıyız. | Open Subtitles | ان نزيل جميع الشكوك |
| - Evet. Otelde kalan bir arkadaşımı ziyaret etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول العثور على صديق لي نزيل بهذا الفندق. |