| Beyler bu, baldızım Connie Marshall'ın kız kardeşi. | Open Subtitles | ايها السادة هذه نسيبتي كوني شقيقة مارشال |
| baldızım dış görünüşümü düzeltmişti. Sandım ki... | Open Subtitles | أجرت نسيبتي بعض التعديلات عليّ |
| Gelecekteki baldızım ile kavga etmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أرغب بالتشاجر مع نسيبتي المستقبلية. |
| Affedersiniz beyler, kuzenimle konuşmam gerek. Olmaz, olmaz. | Open Subtitles | إعذروني يا سادة يجب أن أتحدث إلى نسيبتي |
| Kaptan Blamey, sizi kuzenimle tanıştırayım. | Open Subtitles | كابتن (بليمي) أعرفكَ على نسيبتي |
| baldızım Maria. Aile için ne derler bilir misin? | Open Subtitles | تلك (ماريا)، نسيبتي أتعرف ما يقولونه عن العائلة؟ |
| Ama baldızım olmandan mutluluk duyuyorum. | Open Subtitles | يُسعدني أن تكوني نسيبتي |
| Benim gelecekteki baldızım. | Open Subtitles | إنها, نسيبتي المستقبلية |
| Aslında baldızım Maria şu an boşta. | Open Subtitles | ،في الواقع نسيبتي (ماريا) مُتاحة |