| Senden nafaka ve anlaşma karşılığı alacağın paranın yarısını talep edebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نطلب نصف المال الذي يأتي من التسويه لدعم زواجنا |
| Burada işler nasıl yürür söyleyeyim. paranın yarısını ver, ben maça gideyim. | Open Subtitles | لذا فهذا ما سيحدث الان اعطني نصف المال,ساذهب الى المباراة |
| Masraflarını ekleyip paranın yarısını alsan ondan sonra da yaşayarak para harcasan. | Open Subtitles | لما لا تقلل خسائرك وتأخذ نصف المال وبعدها تعيش لإنفاقه |
| Sen burada kalırsın ve Illinois'e geri dönersin ya da paranın yarısı karşılığında ben seni dışarı çıkarırım. | Open Subtitles | بأمكانك أن تبقى هنا وتعود إلى ايلانوى.. أو أخرجك من هنا الآن على أن تعطينى نصف المال |
| Tek bildiğim, paranın yarısının bende olduğu ve diğer yarısınında sende. | Open Subtitles | ،كل ما أعرفه أنه لديّ نصف المال الذي استحقيته بتعبي وأنتَ حصلتَ على الباقي |
| paranın yarısını verirsen bakmana gerek kalmaz. | Open Subtitles | أعطني نصف المال ولن يكون عليك أن تنشغل بي. |
| Bizi etmedi, tamam mı? Bana paranın yarısını ver, çünkü biz de bilginin sadece yarısını alabildik. | Open Subtitles | لكننا لم نفرح ، عليك إعادة نصف المال لي لأننا لم نحصل إلا على نصف معلومة |
| Tekneyi oraya 4'e kadar götüremezseniz, paranın yarısını kaybedersiniz. | Open Subtitles | اذا لم تنقلو القارب هناك في الرابعة مساءا ستحصلون على نصف المال |
| - Dosyayı kapatmama yardım edip, paranın yarısını verirseniz bunların hepsini unuturuz. Hatta suçun Lenny'nin üzerine kalmasını bile sağlarız. | Open Subtitles | تساعدني على إغلاق هذه القضية، تعطني نصف المال وسنجعل كل هذا كأنه لم يكن |
| Ben daha cümlemi bitirmeden bilgisayarımı hackler, kimliğimi çalar ve banka hesabımdaki paranın yarısını harcar. | Open Subtitles | ستخترق فتاتي حاسوبي و تسرق هويتي و تنفق نصف المال في حسابي البنكي قبل أن أنهي جملة |
| Ben paranın yarısını alayım sen de hayatını mahvetmek için yapabileceğim onca şeyi bir düşün. | Open Subtitles | انا اخذ نصف المال , و انت تفكر بكل شيئ لن ادمر حياتك |
| Damarıma basmaya başladın! Bana paranın yarısını ver. | Open Subtitles | انت بدات في غضبي اعطني نصف المال |
| Biliyorsun ki memurlar paranın yarısını ceplerine atacak. | Open Subtitles | ... أتعلم البيروقراطيون سيسرقون نصف المال |
| Benimle hem fikir olsaydın paranın yarısını sana verirdim. | Open Subtitles | لو ان سنباي اتبعني كنت سأعطيك نصف المال |
| Belki de paranın yarısını isteyeceğimi sanıyordu. | Open Subtitles | لربما اعتقدت أنني أردت نصف المال |
| Malları ve neredeyse paranın yarısını onlara verdim. | Open Subtitles | أعطيتهم البضاعة ولدي نحو نصف المال |
| paranın yarısını pedere veririz. | Open Subtitles | سنعطي نصف المال الى القسيس |
| Vurgunu yaptıktan sonra, bak paranın yarısı kime gitmiş? | Open Subtitles | و بعد أن يفعل إنظر إلى من يحول نصف المال |
| paranın yarısı şimdi. Buluşma noktasında Crow diğer yarısını verecek. | Open Subtitles | نصف المال الآن, وسيعطيك (كرو) النصف الآخر فى نقطة الإلتقاء |
| Tek bildiğim, paranın yarısının bende olduğu ve diğer yarısınında sende. | Open Subtitles | ،كل ما أعرفه أنه لديّ نصف المال الذي استحقيته بتعبي وأنتَ حصلتَ على الباقي |
| Bütün güç ellerinde, ama paranın yarısına sahipler. Şimdi de diğer yarıyı almak için uğraşıyorlar. | Open Subtitles | لديهم كل القوة ولديهم نصف المال والآن يحاولون الحصول على النصف الآخر |
| Ayrıca parasının yarısını önceden istiyor ki buraya eli boş gelmemiş olsun. | Open Subtitles | بالاضافة الى ذلك ، انه يريد نصف المال مقدماً الآن اذا هو لا يريد أن يأتي الى هنا فارغ اليدين |