| Ona izleme cihazı konmuş sahte bir izotop satacaksın. | Open Subtitles | أنت ستبيعه نظائر مشعة مزيفة جهّز مع تتبع الأداة، |
| Kararlı bir izotop peptid bağında bulunan amino asit davranışlarına dayanarak spor müsabakalarını bile tahmin edebiliyor. | Open Subtitles | و يمكن أن يتوقّع أيّ شئ من السلوك أحماض أمينية في رابطة ببتايد نظائر مشعة مستقرّة إلى نتيجة لبس أحداث. |
| Diane Sidman'ın sandalyesinde radyoaktif izotop varmış. Evet, güçlüymüş. | Open Subtitles | اذا كان هناك نظائر مشعة على مقعد ديان سيدمان؟ |
| Kötü haber ise; radyoizotop termoelektrik jeneratörünü kazıp çıkarmamı gerektiriyor. | Open Subtitles | "الأخبار السيئة، هذا سيجعلني أحفر عن مولد نظائر مشعة حرراية" |
| Böyle bir olay ancak uranyumdan radyoizotop oluşturarak yapılabilir. | Open Subtitles | الحدث الوحيد الذي يمكنه صنع هكذا ظاهرة هو بإنتاج نظائر مشعة على شكل يورانيوم |
| Yanı başımda bozunmakta olan radyoaktif izotop ile yolculuk ettiğimden dolayı ısındığım gerçeğini aklımdan çıkarmamayı seçebilirim tabii ki ama şu anda önümde daha büyük sorunlarım var. | Open Subtitles | وبالطبع، يمكنني التفكير فيحقيقةكونيدافئاً.. لأن لدي نظائر مشعة متحللةجالسةورائي.. ولكن في متناولي مشكلة كبيرة الآن |
| Aurine 12, ölümcül ve çok değişken bir izotop. | Open Subtitles | a نظائر مشعة غير مستقرة بشكل مميت. |
| Bu izotop. | Open Subtitles | نظائر مشعة. |