| Bu özel hastalar için, bu malzemeleri aslında sadece dikişe birleştiriyoruz. | TED | لهؤلاء المرضى بالتحديد، نقوم فقط بخياطة هذه الخامات. |
| Tabi ki, sadece insanları aşağılamakla kalmıyoruz. Olay şu, iki rastgele seçilmiş kelime sunduğumuz için, | TED | لكن بالطبع نحن لا نقوم فقط بإهانة الناس. الفكرة كالآتي، بما أننا نختار كلمتين بطريقة عشوائية، |
| sadece retinanın yaptıklarını matematiksel formüllerle özetliyoruz. | TED | نحن فقط نقوم فقط استنساخ ما تقوم به الشبكية بواسطة مجموعة من المعادلات |
| Dördüncü olarak ise bu stratejinin sadece 20 milisaniye değerindeki kısmını tatbik ediyoruz. | TED | رابعا، نقوم فقط بتنفيذ ما مقداره 20 ميلي ثانية من تلك الاستراتيجية. |
| dedim. O zamana kadar, sadece kızları destekliyorduk. | TED | في ذلك الوقت، كنا نقوم فقط بدعم الفتيات. |
| Ben de merak ediyorum: Neden sadece yoksulların yaşam şartlarını değiştirmiyoruz? | TED | لذلك أتساءل: لما لا نقوم فقط بتغيير الواقع الذي يعيش فيه الفقراء؟ |
| sadece hikaye anlatıyor olmak için hikaye anlatmayız. | TED | نحن لا نقوم فقط بحكي القصص عندما نكون جاهزين لقص القصص. |
| Yani, sadece atmosferdeki sera gazı seviyesini yükseltmekle kalmıyor gezegenin sorunla başa çıkma kabiliyetini de azaltıyoruz. | Open Subtitles | لذا لا نقوم فقط بزيادة مستويات الغازات الدفيئة في الغلاف الجوي، لكننا نقلل أيضاً من قدرة الأرض |
| Federal olmayacak. sadece birkaç soru sorup gideceğiz. | Open Subtitles | لن يصبح الامر فيدرالياً سوف نقوم فقط بسؤاله وننصرف |
| Bizi bu endişeden kurtarmak ve bize... ...yardım etmesi için neden sadece polisi çağırmıyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا نقوم فقط بالإتصال بالشرطة للمساعدة و ليهتموا هم بالأمر ؟ |
| Neden sadece FBI'ı arayıp bütün alanı kilit altına almıyoruz? | Open Subtitles | لم لا نقوم فقط بالاتصال بوكالة المباحث الفيدرالية ونقوم بإغلاق المكان بأكمله؟ |
| Elbise deniyoruz sadece. Kaydetmek zorunda mıyız? | Open Subtitles | إننا نقوم فقط بتجربة الفساتين هل هناك ضرورةٌ لتصوير ذلك؟ |
| Biz sadece avukatını beklerken ufak bir konuşma yapıyorduk. | Open Subtitles | اظن ان ذلك سينفع نحن نقوم فقط بالدردشة ننتظر محاميها |
| Sanki salonda sandelyeleri kiralarsın, farkı ise biz sadece fön çekeriz. | Open Subtitles | يشبه نظام تأجير الكراسي في الصالون عدا اننا نقوم فقط بفرد الشعر |
| Eğer birisi kahramanlık yapmaya çalışırsa sadece onu değil..., bankanın içindeki herkesi öldürürüz. | Open Subtitles | لأنه إذا فعل، لن نقوم فقط بقتلك، سنقوم بقتل كل فرد هنا في هذا البنك. |
| Neden sadece rahatlayıp arkamıza yaslanmıyoruz? | Open Subtitles | لماذا لا نقوم فقط بالتهدئة و الاستلقاء ؟ |
| sadece etraftaki elektrikli aletleri hareket ettiriyor. | Open Subtitles | نقوم فقط بنقل مجموعة من الصناديق الإلكترونية |
| sadece bir program ya da üstünkörü bir şeyler yapmamamız gerektiğine karar verdim, fakat yoksulluk üreten yapıyı en başta sorgulayacaktık. | TED | لذلك قررت أننا لن نقوم فقط بعمل برنامج، ولن نفعل شيئاً سطحياً حيال الأمر، بل سنطرح سؤالاً جوهرياً عن المُسبب الرئيسي للفقر. |
| - sadece altın kullansak ya? | Open Subtitles | ليس لا نقوم فقط ببنائها من الذهب |
| Tüm 5 halkayı ters çevirerek mi sadece? | Open Subtitles | نقوم فقط بعكس الـ5 دوائر هكذا؟ |