Aşıklar buluşur, Sen Nehri kıyısında ilk öpücüğü paylaşır. | Open Subtitles | لقاء عاشقين وأول قبله على ضفاف نهر السين |
Doktorluk gibi çilingirciliğim de iyi değildir. Belki bir amaca hizmet edebilirsin yoksa seni Sen Nehri'nin dibine batırırım. | Open Subtitles | ـ صانع أقفال ليس أفضل من طبيب ـ أفعل شيء وألا قذفتك لأسفل نهر السين |
Seine Nehri boyunca yürüdüm ve köprüler arasındaki mesafeyi ölçmeye çalıştım. | Open Subtitles | لقد مشيت بجانب نهر السين وحاولت العد إلى ألف بين الجسور |
ve size sabahın erken saatlerinde Seine Nehri'nde kürek çekenleri gösterebilirim. | TED | و أستطيع أن أريكم المجدفين في الصباح الباكر على طول نهر السين. |
Kaçışımız Seine nehrine gidecek şekilde ayarlandı. | Open Subtitles | هروبنا قد تم ترتيبه عبر الطريق الى نهر السين |
Paris'e gidip öldürdüğün kocanın cesedini Seine nehrine attığını düşünüyordum. | Open Subtitles | ظننت أنكِ ستكونين في باريس تقتلين زوجك و ترمين جثته في نهر السين. |
Birkaç yıl önce Paris'i ziyaret ediyordum ve harika bir yaz akşamında Seine nehrinin yanından geçiyordum ki | TED | منذ بضع سنوات، كنت في زيارة لباريس وبينما أتنزه على ضفاف نهر السين ظهيرة يوم صيفي جميل، |
Sen Nehri'nin kıyısında yürüdüğümü ve Eyfel Kulesi'nin tepesinde durduğumu hayal ettim. | Open Subtitles | أتخيل نفسي وأنا أسير على ضفاف نهر "السين" وأقف أعلى برج (إيفل) |
Çok içip Sen Nehri'ne düştüyse cesedi akşam met ceziriyle yüzeye çıkar. | Open Subtitles | إذا شرب أكثر من اللازم وسقط في نهر "السين", جسده سيطفو مع مد المساء. |
Arkadaşın Francesco sayesinde şimdiye Sen Nehri'nin dibini boylamıştır. | Open Subtitles | الشكر لصديقكِ "فرانشيسكو", سيكون في أعماق نهر السين في هذه الأثناء. |
776 kilometre uzunluğundaki Sen Nehri Langres platosunda doğar ve Manş denizine dökülür. | Open Subtitles | نهر السين يتدفق من هضبة (لانجر). ويبلغ طوله 776 كيلومترا. وهو يصب في القناة الانجليزية. |
Tommy'nin Sen Nehri'nde Fransızca konuşarak büyüdüğünü düşün. | Open Subtitles | تخيلي (تومي) يكبر بجانب (نهر السين) يتكلم الفرنسية. |
Yaklaşık 200 Arap'ı Seine Nehri'nde boğdular bunların arasında muhtemelen Majid'in anne babası da vardı. | Open Subtitles | لقد أغرقوا أكثر من 200عربي في نهر السين ومن ضمنهم والديّ ماجد |
Seine Nehri'nin ağzını nasıl bulacağını da biliyor. | Open Subtitles | يعرف أيضًا كيف يعثر على مصّب نهر السين. |
Sonrasında öğrendim ki, Seine Nehri'nde çıplak yüzmekten ve kauçuk su paletleri ile nehir akıntısında yüzmekten dolayı tutuklanmıştı. | Open Subtitles | لأُفاجأ بعدها بأن البوليس قد ألقى القبض عليه (لأنه يسبح عاريا فى نهر (السين كان يقوم بتجارب على تأثير تيّارات النهر على عوّامات اليد المطاطية |
Seine nehrine sür... | Open Subtitles | إلى نهر السين |
Belki Eiffel Kulesi'nin tepesinde, belki Seine nehrinin dibinde. | Open Subtitles | ربّما تكون في قمّة بُرج إيفل أو في قعر نهر السين. |
Seine nehrinin kenarında altı km'lik bir kaldırım var, llc St. Germain'den Pont d'Austerlitz'e kadar. | Open Subtitles | على طول نهر السين ، إنها على بعد أربعة أميال من جزيرة سان جرمان إلى أوسترليتز كوت بونت. |