| - Hadi kalçaları sallayalım. | Open Subtitles | هيا, دعونا نهز الأرداف, حسناً؟ |
| Haydi burayı sallayalım. | Open Subtitles | دعنا نهز هذا المفصل |
| Hadi Perez'le konuşmaya gidelim. Bazı ağaçları sallayalım. | Open Subtitles | لنذهب للتحدث إلى (بيريز) نهز بعض الأشجار |
| Bu kutuyu sallıyoruz ve bütün bu insanlar birbirine bir nevi partikül gibi çarpmaya başlıyor. | TED | و نهز هذا الصندوق ويبدأ كل هؤلاء الناس بالأصطدام ببعضهم مثل الجزيئات |
| Ben ve sarışın başladık yatağı sallıyoruz... | Open Subtitles | ! وكمّا تعرف , كُنا نهز السرير - تهزون السرير ؟ |
| Bu akşam toprak, çelik ve taştan yapılmış bu duvarları titretelim. | Open Subtitles | الليلة، دعونا نهز تلك الحفر من الأرض، والمعادن، والصخور |
| Anlamadım, yani sen bebeği sallamamızı söylüyorsun öyle mi? Sakın sallamayın. | Open Subtitles | ،المعذرة وحتى نكون واضحين تقول ألا نهز الطفل مطلقاً |
| Şu ağacı bir sallayalım. | Open Subtitles | دعونا نهز شيئا من هذه الشجرة |
| - Yüzümüzü sallayalım hadi. - Cidden mi? | Open Subtitles | دعونا نهز وجوهنا - حقاً ؟ |
| Gemiyi sallıyoruz. | Open Subtitles | نحن نهز السفينة |
| "Evet" diyoruz, kafamızı "hayır" der gibi sallıyoruz. | TED | نقول "نعم"، نهز رؤوسنا "لا". |
| Bu akşam toprak, çelik ve taştan yapılmış... | Open Subtitles | الليلة، دعونا نهز تلك الحفر |
| Kabini sallamayın dedi! | Open Subtitles | قال لا نهز العربة |