| Yani ben kan hattımın sonuncusuyum. Türümün son örneği. | Open Subtitles | يعني إنني نهاية السلالة والأخير من نوعي. |
| Türümün yok olmasını engellemenin tek yolu babamı bulmak. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة للحفاظ على نوعي من الإنقراض هي إيجاد أبي |
| Onca zamandır sana benim tipim olmadığını söylediğimi unuttun mu? | Open Subtitles | أتذكر كل المرات التي أخبرتك انك لست نوعي المفضل ؟ |
| Ben Chicago'danım. Tam benim şehrim. Hayatımdaki En güzel seksi orada yaptım. | Open Subtitles | نوعي المفضل من المدن, دائما أحصل فيها على أفضل جنس في حياتي |
| Benim ve türüm hakkında düşündüklerini gayet net bir şekilde belirttin. | Open Subtitles | لقد اوضحتَ تماماً كيفَ تشعر تجاهي وتجاهَ نوعي |
| Bu esrar piposu tam benlik. | Open Subtitles | هذا نوعي المفضل من الغليون الخاص بتدخين الحشيش |
| Henüz kadınlardan anlamıyorsun. Tamamen benim tarzım. | Open Subtitles | ليس لديك عين لترى بها النساء إنها من نوعي المفضل |
| Arkadaşın alınmasın ama daha çok sen benim tipimsin. | Open Subtitles | ،لا أقصد الإهانة لصديقتكِ ولكنكِ من نوعي المفضل |
| türümü yok olmaktan kurtarmanın tek yolu, babamı bulmak. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة للحفاظ على نوعي من الإنقراض هي إيجاد أبي |
| Türümün yok olmasını engellemenin tek yolu babamı bulmak. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة للحفاظ على نوعي من الإنقراض هي إيجاد أبي |
| Geri kalanları bir araya getirmek yerine Türümün çoğunu öldürdü. | Open Subtitles | لقد قتل من نوعي أكثر مما فعله البقية معاً. |
| Türümün yok olmasını engellemenin tek yolu babamı bulmak. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة للحفاظ على نوعي من الإنقراض هي إيجاد أبي |
| Türümün yok olmasını engellemenin tek yolu babamı bulmak. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لحفظ نوعي من الانقراض هي إيجاد أبي |
| Şahsen benim tipim değil. | Open Subtitles | شخصياً ، انه ليس نوعي المفضل أخبرني بشيء |
| Hem benim tipim olup olmadığı tartışılır. | Open Subtitles | أنا لا أخطط للزواج منها إنها صفقة أكبر من نوعي |
| En sevdiğim aşk türü bu. İnsanın karısına duyduğu sonsuz aşk. | Open Subtitles | هذه هو نوعي المفضل من الحب حب الرجل المفرط لزوجته |
| Uzun bir dönem. Ama En azından babasıyla iyi vakit geçirebilecek. | Open Subtitles | انها فترة طويلة ولكنه سيتمكن اقله من تمضية وقت نوعي مع والده |
| Doğru. Bitiren de benim türüm olacak! | Open Subtitles | هذا صحيح، و نوعي يستطيع الانتهاء من ذلك. |
| Benim türüm öldüremiyor ki, biliyorsun. John'u kast ediyorsun. | Open Subtitles | نوعي لا يمكنه القتل وأنت تعرف. |
| Hakkın var. Tam benlik bir iş. | Open Subtitles | تبدو مهمة صالحة هذه نوعي المفضل من المهمات |
| Bu müzik benim tarzım değil ama bu kadar güzel olmasaydı lanet şey. | Open Subtitles | ليست نوعي المُفضّل من المُوسيقى، لكن عليّ اللعنة إذا لمْ نُمسك به. |
| Tam tipimsin. Senin gibi 100 kişiyle çıktım, vallahi. | Open Subtitles | أنتِ بالضبط نوعي المفضل واعدت مئات الفتيات مِثلك,أقسم بذلك |
| türümü yok olmaktan kurtarmanın tek yolu, babamı bulmak. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة للحفاظ على نوعي من الإنقراض هي إيجاد أبي |