| O insanlar gibi olmak istiyorum ama bunu yalnız başaramam. | Open Subtitles | اريد ان اكون مثل هؤلاء الناس لكني لااستطيع هذا لوحدي |
| Tüm O insanlar buraya aynı anda nasıl getirilebilir ki? | Open Subtitles | كيف تجمع كل هؤلاء الناس هنا في وقت واحد ؟ |
| bu insanlar ekonomiye katılacak olan onlarca trilyon doları temsil ediyorlar. | TED | يمثلون هؤلاء الناس عشرات التريليونات من الدولارات حقنت في الاقتصاد العالمي. |
| Ve asıl mesele şu, Bu insanlardan binlercesi çoktandır orada. | TED | والشيء هو، انه يوجد الآلاف من هؤلاء الناس بالفعل هناك. |
| bu insanlar korkuyorlar ama bence Bu adamlar öldükleri için rahatlamışlar. | Open Subtitles | هؤلاء الناس خائفين,أجل,ولكن أعتقد أنهم شعروا بالارتياح لأن هؤلاء الاشخاص ماتوا |
| Şu koşan insanlara bakın yılların kaçınıImaz etkisine karşı koymaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | إنظر لكل هؤلاء الناس الذين يركظون يحاولون تفادي تلف الجسم الحتمي |
| Uluslararası yasal tanıma göre bu insanların pek çoğu mülteci olarak nitelenebilir. | TED | والعديد من هؤلاء الناس ينطبق عليهم مفهوم لاجئ حسب المفهوم العالمي القانوني. |
| Burada bu insanlarla hayatımın büyük bir kısmını zaten tükettim. | Open Subtitles | لقد اهدرت الكثير من حياتي بالفعل مع هؤلاء الناس هناك. |
| Bütün O insanlar neden şu an evimdeler bilmek ister misin? | Open Subtitles | هل تريدي أن تعرفي لماذا كل هؤلاء الناس في منزلي حالياً؟ |
| Bundan emindim. Tüm O insanlar delirdiğimi söyledi, şimdi hepsi gidip kendilerini becerebilirler. | Open Subtitles | كنت على يقين من ذلك وجميع هؤلاء الناس الذين اتهموني بالجنون، اللعنة عليهم |
| Bir daha asla O insanlar bana arkadaşlarıymışım gibi davranmadılar. | Open Subtitles | أنا لم أشعر أبداً بأن هؤلاء الناس هم أصدقائي مجدداً |
| O insanlar seslerine kulak verildiğini düşündü. | TED | أعني، أن هؤلاء الناس شعروا أن هناك من يستمع لهم. |
| bu insanlar hakkında nutuk atıyoruz, ama helal olsun, bu kadarını ummazdım! | Open Subtitles | تعلمون ، لقد قلنا خطب عن هؤلاء الناس و لكن بحق الرب |
| Bütün bu insanlar, hepsi görüşme için geldi, değil mi? | Open Subtitles | كل هؤلاء الناس هنا، لأجل مقابلة العمل أيضاً، أليس كذلك؟ |
| bu insanlar bizim misafirlerimiz, ve onlara düzgün davranmanızı bekliyorum. | Open Subtitles | هؤلاء الناس ضيوفنا و أتوقَع منكُم مُعاملتهُم على هذا الأساس |
| Bu insanlardan bir şey öğrenmek mümkün değil. Sarhoş bunlar. | Open Subtitles | لن نحصل على أي شيء من هؤلاء الناس أنهم سكارى |
| Bu insanlardan bazıları çok çok uzun zamandır burada bekliyorlar. | Open Subtitles | بعض من هؤلاء الناس كان فى الأنتظار هنا لوقت طويل. |
| Onlar orada intihara meyilli değiller, üstesinden gelmişler ama Bu adamlar asla zayıf noktalarını paylaşabileceklerini düşünmüyorlardı. | TED | هم ليسوا انتحاريين من وقت لآخر قاموا بتجاوز الأمر، هؤلاء الناس لم يشعروا من قبل أنه بإمكانهم مشاركة ضعفهم. |
| Lütfen dur anne. Bu adamlar gizlice bizi dinliyor. | Open Subtitles | أرجوك أمي, لا تفعلي, هؤلاء الناس يتنصتون إلينا |
| Wharton, bu insanlara, ellerindeki tek silahla kendilerini savunmak dışında seçenek bırakmamış. | Open Subtitles | يسار وارتون هؤلاء الناس لا إختيار لكن إلى قاوم بالسلاح الوحيد عندهم. |
| Ama aklın yolu, yani bizim yolumuz... bizi şu insanlara götürmüş... | Open Subtitles | و لكننا نتبع العقل إنه الطريق الذي جلب لنا هؤلاء الناس |
| Baba bu insanların ne kadar detaycı olduğunu tahmin edemezsin. | Open Subtitles | أبي أنت لا تعرف هؤلاء الناس لأي درجه هم انتقاديون |
| - Kaç. Güven bana. O insanlarla iş yapmak istemezsin. | Open Subtitles | ثق بي أنت لا تريد أن تتعامل مع هؤلاء الناس |
| Şu insanları gördün. Senin için onlar birkaç sıradan insan. | Open Subtitles | هل رأيتِ هؤلاء الناس ، بالنسبة لكِ ستكتظ بهم الساحات |
| bu insanları çalışan olarak işe alabilirsiniz, çalışmalarını sonuç almak üzere koordine edebilirsiniz. | TED | يمكنك توظيف هؤلاء الناس كموظفين، يمكنك تنسيق عملهم يمكنك الحصول على بعض المخرجات. |
| Bu kişiler bir zamanlar üniversite harcımı ödeyebilmek için şarkıcı garsonluk yaptığımı umursamadılar. | TED | هؤلاء الناس لا يمانعون أني ذات مرة عملت كنادلة لكي أدفع رسوم جامعتي. |
| Ne dersin, o insanları sağ salim bankadan çıkarabilecek miyiz? | Open Subtitles | لو أننا فقط نستطيع إخراج هؤلاء الناس بأمان من البنك |
| O duvara o kadar yaklaşırsanız o insanların ne yapacağını bilmiyor musunuz? | Open Subtitles | أنت تعرف الكثير عن هذا الجدار أتعرف ماذا سيفعل هؤلاء الناس بنا؟ |