| O bölge göç eden kazların dinlenip yemek yedikleri yer. | Open Subtitles | تلك الأرض هِيَ مكان هجرة الطيور .حيث ترتاح فيها وتأكل |
| Büyük göç olmadan, Diana Ross'un adını bilmiyor olabilirdik. | TED | لم نكن لنعلم باسم ديانا روس، لو لم تكن هناك هجرة كبرى. |
| CA: Ülkenizde geçmişte de zorunlu göç yaşandı ve bu hafta dün ya da önceki gün bu insanları ziyaret ettiniz. | TED | كريس: لقد عرف بلدكم هجرة قسرية في الماضي، وأظن أنه في الأسبوع الماضي فقط، بالأمس فقط أو أول أمس، زرت أولئك الناس. |
| göçmenlik avukatıyla yarın sabah 11'de bir görüşme ayarladım. Olmaz. | Open Subtitles | لقد حددت موعداً مع محامي هجرة غداً عند الحادية عشرة |
| Sadece zehirleme, çocukları terk etme ve aşırı kıskançlık var. | Open Subtitles | فقط تقوم في الأساس بتسميم طفل تم هجرة بدافع الغيرة |
| Bundan sonra Filistinli Araplar daha fazla Yahudi göçüne razi olacakti. | Open Subtitles | بعد ذلك يجب أن يرضخ العرب الفلسطينيّون للمزيد من أى هجرة يهودية |
| Bu 2. Dünya Savaşı'ndan beri en büyük küresel göç ve devamı bekleniyor. | TED | وهذه أضخم موجة هجرة منذ الحرب العالمية الثانية، ويحتمل زيادتها فقط. |
| Hastalık, yabani Göçmen kuşların göç döngüsüyle de yayılmakta. | TED | و أيضاً إنتقلت عن طريق هجرة الطيور المائية البرِّية. |
| İlki, fakir insanların şehirlere göç etmesinin problem olduğu gibi bir algının olması. | TED | الخرافة الأولى هي اعتقادنا بأن هجرة الفقراء للمدن تُعد مشكلة. |
| O ki, şu ana kadar en uzun göç etme rekorunu elinde bulunduruyordu böcekler arasında. | TED | والتي إلى اليوم، تملك أطول مسار هجرة لحشرة معروف لنا. |
| (Afrika'nın güneyinde) Harika. Bu bir kuşun yapabileceği en sıradışı göç etme hadisesi. Müthiş bir göç. | TED | هائل. هذه الهجرة عظيمة جداً لأي طائر جارح. إنها فعلاً هجرة هائلة. |
| Peki bu uzun mesafeli hareketlerin bir göç değil de alışverişi gösterdiğini nereden biliyoruz? | TED | كيف لك أن تعرف أن تلك الحركة لمسافة طويلة تُعنى تبادل تجاري فضلاً عن أنها هجرة ؟ |
| Benim ve oğlum için göçmenlik mektubunu yazamadan öldü. | Open Subtitles | لقد مات قبل أن يستطيع أن يكتب رسالة هجرة لي و لولدي |
| göçmenlik avvukatı olmadığımı ona telefonda söyledim. | Open Subtitles | أنا أخبرتها على الهاتف أني لست محامي هجرة |
| Bunun acısını ondan çıkarırsan göçmenlik Bürosu'nu saniyesinde buraya dikip Göçmen çalışanlarının durumunu incelettiririm. | Open Subtitles | فسآتي بسلطات الهجرة إلى هنا أسرع ممّا تحصي، ليتحرّوا أوضاع هجرة موظّفيكَ |
| Ailemin Batı Central Park'ı terk etmesinin nedeni senin gibi şehir züppelerinden kaçınmak içindi. | Open Subtitles | أمثالُكِ هم السبب وراء هجرة عائلتي من غرب سنترال بارك |
| Onlar da diğer milyonlarca kuşla birlikte kıtayı boydan boya aşacakları bahar göçüne katılıyorlar. | Open Subtitles | اصبحو جزءا من هجرة فصل الربيع عبر القارة. الذي يبرز الملايين من الطيور الأخرى. |
| beyin göçü ile en eğitimli ve nitelikli olanların gitmesi ve bir daha geri dönmemesi. | TED | هجرة الأدمغة، حيث جميع أفضليه المتعلمين و المؤهلين يخرجون و لا يعودون أبدا. |
| Hui, Bigrock sahilinde Göçmen aktivitesiyle ilgili hareketlilik var mı? | Open Subtitles | هل ثمة نشاط هجرة غير شرعية فى شاطىء ,بيج روك؟ |
| Kuzey Amerika'ya göçe hazırlanan akbabaların çoğu önce Venezuela'da bir mola verip dünyanın en güzel bataklıklarından biri olan Llanos'un tadını çıkartıyor. | Open Subtitles | قبل هجرة النسور إلى أمريكا الشمالية, العديد يتوقف عند واحدة من أفضل الأراضي الرطبة لانوس في فنزويلا. |
| Bir diğer ırksal savaş, daha fazla yer değiştirme sürülen yığınlar, zorunlu göçler. | Open Subtitles | حرب عرقية جديدة المزيد من المهجرين قسراً ترحيل جماعى هجرة إجبارية |
| Afrika'da yaşayan memeliler arasındaki en büyük kara göçünü başlatıyor uzak yağmurların kokusuna doğru yürüyorlar. | Open Subtitles | إنّهم يشرعون بأطول هجرة برية يقوم بها أي ثدي في أفريقيا الزحف نحو عبقِ أمطارٍ بعيدة. |
| Hijirah mı? | Open Subtitles | ما نوع هذا الاسم " هجرة " ؟ |
| Bu, dünyanın en büyük tatlı su balığı göçüdür. | Open Subtitles | هذه هي أكبر هجرة سمكية في المياه العذبة في العالم. |
| Daha fazla Yahudi göçünün iç savas baslatacagina, ve Ingilizlerin Arap ülkeleriyle olan iliskileri bozacagina inaniyordu.. | Open Subtitles | إعتقد أن هجرة يهودية جماعية ستـُبدئ حرباً أهلية في فلسطين وتـُفسد علاقات بريطانيا مع الدول العربية |
| "Bu göçmenlikle ilgili bir avukatın adı." | Open Subtitles | "هذا هو اسم محامي هجرة" |
| Yerel balina göçünde, kabotaj taşımacılığı yollarının ekolojik etkisini inceliyoruz. | Open Subtitles | مسح الأثر البيئي لمسارات الشحن الساحلية بشأن هجرة الحوت المحلية |